Yakamoz Papatya [1-19]
Özgür Vural
Özgür Vural
Hepsini okumak isteyenlere.. Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini
Sung Sam-moon, King Se-jong'un alfabesinin yapımında önemli bir rol oynayan üç kişiden biriydi. Se-jong'un torunu Tang-jong tahta çıktığında bir isyan patlak verdi. Genç kralın amcası Se-jo, krallığı ele geçirdi ve nihayetinde yeğenini boğarak öldürdü. İyi bir bilgin ve sadık bir teba olan Sung Sam-moon, Tang-jong'un davasında şehit oldu. Sung Sam-moon hayatı boyunca düşüncelerini şiirsel formda yazma alışkanlığı edindi. İdam yolunda şehirden ayrılırken ölüm arabasında son şiirini yazdı. Bu şiirin başlığı, her zaman bir idam arabasını süsleyen uzun beyaz flamalar veya afişlere atıfta bulunur. Mahkûmun adı bu afişlere siyah karakterlerle yazılır. Uzun beyaz afişler rüzgârda dalgalanıyor. Davullar çalıyor ve ömrümü hızlandırıyor. Her yerde alaycı gözler ve sırıtan dudaklar. Batan güneşi izliyorum. Bütün acım sona erdiğinde nerede dinleneceğim? Sarı Gölgeliklerde han yok— Bu gece nerede uyuyacağımı kimse bilemez. Konuda geçen alfabe: Hangıl ya da Hangul alfabesi, şu anda Kuzey ve Güney Kore'de kullanılan resmi yazı dili.
Reklam
çocukluktan beri Kürtçe klamları dinlemiştim. hakikat, seslerin tınısına yerleşip geliyordu işte karanlıkları inceden inceye deliyor ve yüreklerimizin yolunu buluyordu klamlar Meryemxan, Cizrewi kardeşlerin sesini duyuyordum önceleri sonra soğuk başkent zamanlarında huzurlu bir ses duydum yankısı içime vurdu umutsuz bir aşkı anlatıyordu o ses beni
Sung Sam-moon, King Se-jong'un alfabesinin yapımında önemli bir rol oynayan üç kişiden biriydi. Se-jong'un torunu Tang-jong tahta çıktığında bir isyan patlak verdi. Genç kralın amcası Se-jo, krallığı ele geçirdi ve nihayetinde yeğenini boğarak öldürdü. İyi bir bilgin ve sadık bir teba olan Sung Sam-moon, Tang-jong'un davasında şehit oldu. Sung Sam-moon hayatı boyunca düşüncelerini şiirsel formda yazma alışkanlığı edindi. İdam yolunda şehirden ayrılırken ölüm arabasında son şiirini yazdı. Bu şiirin başlığı, her zaman bir idam arabasını süsleyen uzun beyaz flamalar veya afişlere atıfta bulunur. Mahkûmun adı bu afişlere siyah karakterlerle yazılır. Uzun beyaz afişler rüzgarda dalgalanıyor. Davullar çalıyor ve ömrümü hızlandırıyor. Her yerde alaycı gözler ve sırıtan dudaklar. Batan güneşi izliyorum. Bütün acım sona erdiğinde nerede dinleneceğim? Sarı Gölgeliklerde han yok— Bu gece nerede uyuyacağımı kimse bilemez.
sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehirde olurum kötü geçen bir güzü ve umutsuz bir aşkı anlatan rüzgarla savrulan kağıt parçalarına yazılmış dağıtılmamış bildiriler gibi uzun bir yolculuğa hazırlanan yalnız bir yolculuğa. çünkü beyaz bir gemidir ölüm siyah denizlerin hep çağırdığı batık bir gemi sönmüş yıldızlar gibidir yitik adreslere benzer ölüm yanık otlar gibi. sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehirde ölürüm. Behçet Aysan
şairin ölümü (I) bir ağaç, parçalanıyor sayfalarca yaprak yaprak dökülüyor ah boş, beyaz, saf ve arınımış her lekeden sanki
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.