Ne yaparsam yapayım yaşamayı sürdüremeyecekmişim gibi bir sıkışmışlık hissi. Huzursuzluk duygusu bu mu acaba? Göğsümü daraltan ardı arkası kesilmeyen dalgalar tıpkı akşam güneşin durulmasından sonra beyaz bulutların baş döndürücü bir hızla birbiri ardına havayı yararak geçip gitmesi gibi kalbimi sıkıştırıp gevşetiyor, nabzım düşüyor, soluğun kesilecek gibi oluyor, gözüm bulanıyor ve karanlık bir perde ile örtülüyor, tüm gücüm parmaklarımın ucundan akıp boşalıyor ..
Görsel zarın patolojik kopuşları, içeren işlevinin özünün yer aldığı noktada gerçekleşecektir; içeren halkalar ve ruhsal perde düzeyinde:
-Yansıtma etkinliğinin, yansıtmayı yasaklayacak bir algı tarafından uyandırılan temsillerin olumsuz varsanısı yoluyla ketlenmesi; bu durumda, olumsuz varsa kutupsallığının aşırılığına bağlı olarak perde fazla opak hale gelir; beyaz psikoz, otizm, füj, endişe verici yabancılık;
-Yansıtmanın aşırılığı ikinci halkayı (içe yansıtmalı) koparır ve içerisi/dışarısı karışıklığını yaratır. Algı ve temsiller olumlu varsanı görüngülerinde birbirine karışma eğilimi gösterir. Olumlu varsanı kutupsallığının aşırılığı nedeniyle perde fazla saydamdır. Bu psikotik dışa atmadır.
Bir defa muvaffak olursan, gözündeki perde kalkar, vicdanında körlük biter, artık hür olursun fakat bundan sonra bütün namussuzları çıplak görmek zorunda kalırsın.