Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
88 syf.
10/10 puan verdi
Grigory Petrov harika bir yazar daha önce Beyaz Zambaklar Ülkesi kitabını da okumuştum onu da çok beğenmiştim. Aynı şekilde İdealist Öğretmen kitabı da muhteşemdi. Nasıl bitti anlayamadım.Tavsiye ediyorum mutlaka okuyun..Kendime hala soruyorum neden daha önce okumadım diye.
Kitabın konusu şöyle: Moskova üniversitesinde başarılı bir matematik profesörü olan Raçinski, herkesin gıptayla baktığı kariyerini bir kenara bırakıp istifa eder. Hem de yalnızca köyüne gidip sıradan bir öğretmen olabilmek için.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını henüz bitirmedim fakat yinede bu kitap hakkında bir yorum yapmak istiyorum. Kitabı bitirince tekrar yorum yapacağım, belki arada farklar olur. Grigoriy mükemmel benzetmeleri ve betimlemeleriyle bize Finlandiya'yı anlatıyor. Şahsi fikrim olarak bu kitaptaki en büyük etkenlerden biri duygu. Grigoriy bize sadece Finlandiya'yı gördüğü gibi anlatmamış, aynı zamanda Finlandiya hakkında hissettiği şeyleri de anlatmış. Bu kitabı asıl şuan olan haline getiren en büyük etken bence. Finlandiya'nın bir şeyler için nasıl çabaladığı, halkının içindeki azim gerçekten etkileyici. Okuduğum her bir kelime bana "Bizim ülkemiz neden böyle değil?" diye sorgulattı. Fakat cevabı açıkça ortada bence. Onlar her an birbirini destekleyip birbirine yardım ederken bir kendi insanımıza düşman kesilmiş bir ülkeyiz. Öyle bir ülkeyiz ki ancak savaş anında birbirimizi savunuyor, birbirimizin yanında oluyoruz. Gerçekten böyle mükemmel bir ülkede sefalet içinde yaşamamız çok acı. Finlere "bataklıklar" ülkesini verdiler fakat onlar bunu medeni bir ülkeye çevirdi. En büyük etkense birlikte olmaları, bir şeyler için çabalarken hep birlikte yapmalarıydı. Belki kitapta ilerledikçe yorumum degişecek ve daha kapsamlı düşüneceğim. Fakat şuan ki yorumum bu şekilde. Başka bir kitap yorumunda görüşmek üzere.
Bataklıklar Ülkesinden Beyaz Zambaklar Ülkesine
Fin halkı ülkesine Suomi (bataklıklar ülkesi) der. Kitabımız günümüz Finlandiyasının beyaz zambaklar ülkesine dönüşme hikayesini anlatıyor. Benim fikrimce devrim niteliğinde bir kitap. Günümüz devletleri için de gelişmek adına müthiş ipuçları bulunduruyor. Zaten Atatürk'ün tavsiye ettiği bir kitap.Yıllar boyu başka ulusların işgali altında kalan ve asla bir ulus kimliğine sahip olamamış Fin halkının müthiş öyküsünü herkes bilmeli. Çevrenizden kitap önerisi isteyen olursa bu kitabı mutlaka önerin. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Beyaz zambaklar ülkesi
#Alıntı
Her çağda ve her bölgede halk kitleleri sabır ve tahammül göstermeye mecbur bırakılmıştır.Zorluklara ve yokluklara katlanmak, halkın zorunlu bir görevi gibi kabul edilmiştir.
Ve eklerler;
“Milletimiz ne kadar büyük olduğunu sabır ve tahammülle göstermiştir.Aç kalır, soğuktan donar, pislik ve yokluk içinde yaşar; ama asla şikayet etmez, bunlara katlanmasını bilir.”
Kitabı ilk Askeri öğrenci iken okumuş ve çok etkilenmiştim. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün öncelikle askeri okullar olmak üzere tüm okullarda okutulmasını ve müfredata dahil edilmesini emrettiği bu kitap aynı zamanda Atatürk’ün başucu kitabı olma özelliğini taşımaktadır.
Kitap 20’nci yüzyılın başında Finlandiya’nın Rusya’ya karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini tüm yönleriyle ele alıyor. Bataklıklar içinde bulunan bir ülkenin nasıl üzerinde beyaz zambaklarla bezeli bir ülke haline geldiğine şahit oluyorsunuz.
Ülkemizin de kurtuluş mücadelesinde ilham alınan bu kitap aydınlardan devlet adamlarına, din adamlarından ordu mensuplarına, çiftçilerden halkın çeşitli tabakalarına kadar herkesin yer aldığı topyekün bir kalkınma hamlesi ile başarının kaçınılmaz olacağını bizlere kanıtlıyor.
Şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Yapılacak olan değişimler EĞİTİM alanından başlanması gerekmektedir. Eğitimli bir devlet kadrolarının LİYAKATLİ atamalar sonucunda adalet, sağlık, savunma vb bütün devlet kurumlarında sürdürebilirliği ve çalışma azmini de beraberinde getirecektir.
Uygarlık ve Aydınlanma
Kesinlikle her yaştan insanımızın okunası gereken bir kitap. Kitabı oldukça beğendim. Çok önceden okumam gereken bir kitaptı fakat bugüne nasipmiş. 1800lü yılların Finlandiya’sının bugün nasıl hala üst üste “Dünyanın Sen Mutlu Ülkesi” olarak seçilmesinin nedenlerini anlatan harikulade bir kitap. Oldukça yozlaşan Finlandiya halkının cahilliklerini, insanların sadece fiziken değil ruhen ve manen de ölü oldukları bir toplumdan Johan Vilhelm Snellman ve bir kaç aydın insan önderliğinde nasıl baştan yaratıldığına şahit olacağınız, her sayfasında kendi halkımızdan da örnekler bulacağınız bir kitap.
Halkın hafızası hâlâ bir muammadır: Yüz yıl önce bütün Rusya’da yankılanan, ülkenin dört bir yanından hayran kalabalıkları kendine toplayan, ateşli gazete tartışmalarına yol açan Grigoriy Spiridonoviç Petrov isminin yüz yıl sonra artık sadece uzman tarihçilerin bildiği bir isim olacağı kimin aklına gelirdi...
Grigoriy Petrov bir rahip olarak ünlendi. Parlak vaazları ve konuşmaları bütün Petersburg’da konuşuluyordu. Hatiplik yeteneği Petrov’da edebi yetenekle kaynaşmıştı. Filozof Rozanov şunları söyler onun için: “Kitap piyasasına hâkim olanın Tolstoy ve Maksim Gorki değil, rahip Petrov olduğu rahatça söylenebilir; Petersburg’da en sevilen, sıradan halk tarafından da sevilen bir vaiz o...”
Petrov 1920 yılının sonunda Kırım’dan göç etti. Öldükten sonra bile ismini yaşatacak olan kitabı 1923 yılında yazdı. Kitap hem yazarından daha uzun ömürlü oldu, hem de en az yazarınınki kadar şaşırtıcı olan maceralı bir hayat sürdü. Beyaz Zambaklar Ülkesi, Finlandiya’dır. Ama Petrov’un çok iyi bildiği ve uzun süre yaşadığı Finlandiya değil, ideal bir devlet, “vaat edilmiş ülke” ne olursa olsun gidilmesi gereken mükemmel bir ütopyadır. Çünkü Finlandiya, Petrov’a göre, yoksulluktan ve olanaksızlıktan çıkmış, ekonomi, politika ve kültür alanlarında ideal bir toplumu yurttaşları, “hayat mimarları” yorulmak bilmeden çalışan insanlar sayesinde inşa etmiştir.
Bu çarpıcı roman “hayatın yenilenmesi” için bir rehber niteliğindedir...