İnce Ruhlu Büyük Bir Yazara Tanıklık Etmek: Prenses'e Mektuplar
7 ciltlik
Kayıp Zamanın İzinde serisiyle dünya edebiyatında eşsiz bir konumda olan Fransız yazar
Marcel Proust'un yakın çevresine yazdığı mektuplar meşhurdur. Daha önce YKY'den
Üst Kat Komşusuna Mektuplar isimli kitabını okumuş ve ne kadar zarif bir beyefendi olduğunu anlamıştım. Prenses'e Mektuplar ise 2018'de Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından basıldı ve yine bu büyük yazarın başka
(Etenşın pilis: Etkinlik bünyesinde yazılmış olan İnci'nin ve Büş'ün öyküleri okunduktan sonra okunursa daha makul bir okuma olacaktır.)
"Ne içersiniz?"
Bu iki kelimelik soruyu kırk beş dakika içinde otuz yedi kere sorması gerekiyordu. Bu daha on üçüncü soruşuydu.
"İkisi bir arada."
Bu cevabı önündeki otuz yedi yıl içinde
Yaşamdan kâr saydığımız dakikalar nelerdir? Neleri yaşadığımda bugün çok kârlı geçti demeliyim?
Bu soruya farklı insanlar; ayrı ayrı cevaplar verecektir. Bu çok doğal… Garip olan, yıllar geçtikçe bu soruya kendi kendime verdiğim cevapların sürekli değişim içinde olması.
Kendimi bilir bilmez dedim ki “yaşamak, annemin elini tutabilmektir.” Onun
Bir kadının sokakta gezerken giydiği kıyafet değil ayıp olan. Asıl ayıp insanların bunu söylerken ağzında sigara olması ki havayı kirletmenin yanında nefes almamızı zorlaştıran kötü bir koku yaymasıdır. O kıyafet beni ilgilendirmez ama senin o pis dumanın beni rahatsız ediyor beyefendi. Tıpkı ağzından çıkanların toplumu rahatsız etmesi gibi.