Türkiye de yaşayan 64 milyon insana şerefsiz dediğimi söylediler , ben hiçbir halka halklara asla şerefsiz lafını kullanmadım . Avrupa da söylüyorum ben yaz da olsa kış da olsa farketmez geceleri çok üşüyorum . Sorun kalorifer sorunu değil sorun yorgansız oluşum sorunu da değil , beni üşüten tek birşey var ben vatansızlıktan üşüyorum . Umudum ve
Bolca sürpriz kaçıran vardır!
Kitaplar, özellikle kaliteli kitaplar, denize atılmış bir olta gibi gelir bana bazen. Misinasının ucunda birden farklı yem, hepsi farklı balıkları çekecek şekilde. Her kitap yapmaz/yapamaz bunu ama; bazıları tam da böyle hissettirir. İşte bu kitap da öyle bir kitap. Düşünce denizine atılmış bir olta, ucundaki çeşitli
9 gün önce o anı yaşayan ben miydim? Sisli, uzak bir kabus gibi aklıma gelenler. Beynim, hafızam o yaşadıklarımı reddediyor sanki. O esnada yaşadıklarım, hissettiklerim şu an bir zamanlar izlediğim korku filmlerinden bir kesit gibi. On gündür yaşadıklarıma inanamıyorum. İ-na-na-mı-yo-rum. O günden bana kalan ağlama nöbetleri, yataktan titreyerek uyanmalar, sinir harpleri, büyük bir korku ve çaresizlik duygusu… Bununla nasıl baş edebileceğim, bu hisleri nasıl atlatacağım bilmiyorum. Atlatabilecek miyim ki? Onu da bilmiyorum…
YAŞAMAK “DAVA”SI
Lise yıllarında dershaneye gidiyordum,çoğumuz gibi.Bir gün önüme bir test sorusu gelmişti, bin yıl önce yaşamış bir filozofun sözü vardı soruda, “Hukuk her zaman güçlüden yanadır”. 17 yaşındaydım ve kafam allak bullak oldu, inanamadım. Hayır ya dedim olamaz ! Düşündüm ,düşündüm ,düşündüm. Evet ya dedim olabilir! Şimdi 17x2