"Her ne kadar ışığa tahammül edemiyor olsam da, zindanın penceresinden hep aya bakardım. Onun tüm kaybettiklerim üzerinde ışıl ışıl parladığını düşünmek bana öyle büyük acı verirdi ki kafamı duvarlara vururdum. Hissiz, uyuşmuş, ölü gibi bakar dururdum ona; o esnada tek düşünebildiğim, ay dolunayken üzerine çizebileceğim yatay çizgilerle, bunlarla kesicek dikey çizgilerin sayısı olurdu. "