…tıpkı duyma gibi görmenin de aklın önünde ne büyük engel oluşturduğuna şahit oldum: Şu dünyada dahilerin kör, en iyi müzisyenlerin sağır olmasına şaşmamalı.
“…Hem neden teker teker değil de hepsini biriktirip getiriyorsun?”
“Her seferinde yarına diye erteliyorsunuz da ondan birikiyor…”
“O zaman şimdi de yarına kalsa olmaz mı?”
Almanların evi tabii pis olmaz, nasıl yaşadıklarına bir baksana! Tüm aile haftada sadece bir kez kemik sıyırıyor. Baba oğul tek ceketi ortak kullanıyorlar. Karısı, kızı kısa elbiseli: Bacaklarını kaz gibi altlarına topluyorlar… Onlarda niye çör çöp olsun? Dolapları bizimkiler gibi yıllarca yığılmış eski, kullanılmış elbiseyle dolu değil, odalarının köşesinde bütün kış birikmiş ekmek kabukları durmuyor. Ekmek kırıntılarını bile ziyan etmiyorlar: Peksimet yapıp biranın yanında yiyorlar!
Ve bizden başka hiçbir ülkede bir oyuncu iki aydır doğru dürüst para alamadığı halde patron onu meyhaneye götürüyor diye birden her şeyi unutup yola koyulmaz.