Hayat ne garip halmiş! Birkaç gün önce yanımda biri ağlasa gözünün yaşı sevincinden dökülüyor sanırdım. Bugünse kahkahalar kulağıma matem sedası gibi geliyor. Birkaç gün önce gamlı gamlı bulutlarda şimşek çaktıkça biri gülüyor gibi görünüyordu. Bugün yeni açmış güllerde çiy görsem birinin gözyaşı dökülmüş sanıyorum. Birkaç gün önce yüzüm gülüyordu. Sanki her şey de benimle beraber gülüyordu. Bugün gönlüm ağlıyor. Sanki her şey de gönlümle beraber ağlıyor.
Hayat denen bir şey vardı. Paralı parasız insanlar yaşıyorlardı. Kızıyorlar, gülüyorlar, ağlıyorlar, alakadar oluyorlar, seviyorlar, ıstırap çekiyorlar, fakat yaşıyorlardı.
Bazen düşünürüm, ne kadar garip mahluklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?
Bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını bilmemiz lazım hiç değilse. Hayatın maddi olaylarıyla ancak kronoloji yapılabilir. Kronoloji aptalların tarihi.