Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza Aktaş

Beyza Aktaş
@beyzaaktas
null
null
null
null
null
5 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
164 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Roman Mondros Mütarekesi zamanlarında geçmektedir. Her ne kadar okunduğunda ilk olarak aşk romanıymış gibi gözükse de aslında romanda "yalnızlık ve yabancılaşma" işlenmektedir. Olay birbirine yakın 3 ana karakter üzerinden anlatılmaktadır. Rasim Efendi, Raif Efendi ve Maria Puder. Aslında bu üç insan da toplumda beklediği hissiyatları,
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315,9bin okunma
Reklam
Beyza Aktaş tekrar paylaştı.
Çoğu zaman üç beş kişi için yaşadığımızı sanırız, onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz, hiçbir zaman tanımayacağımız üç beş kişidir. (Attila İlhan)
Beyza Aktaş tekrar paylaştı.
Sen böyle baştan ayağa kadın değil Şiir olmalı, musiki olmalı, resim olmalıydın Ve benim ben olmadığım zamanlar Benim olmalıydın
Sayfa 117Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendi yüreğini dinle. Yüreğin her şeyi bilir, çünkü Evrenin Ruhu'ndan gelmektedir ve bir gün oraya geri dönecektir.
Sayfa 132Kitabı okudu
184 syf.
·
Puan vermedi
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho
8.2/10 · 207,8bin okunma
Reklam
"Bir tek öğrenme yöntemi vardır, diye yanıtladı Simyacı. EYLEM yöntemi. Bilmen gereken her şeyi sana yolculuk öğretti."(Sayfa 130) ~~ Birkaç paragraf sonrası~~ Bilgeler doğal dünyanın Cennet'in bir görüntüsünden ve bir suretinden başka bir şey olmadığını anladılar. Tek gerçek şudur ki, var olan bu dünya, bundan daha mükemmel bir dünyanın var olduğunun güvencesidir. Tanrı bu dünyayı, insanlar, görülen nesneler aracılığıyla manevi öğretileri ile bilgisinin mucizesini anlayabilsinler diye yarattı. Ben buna EYLEM diyorum. (Sayfa131)
Sayfa 130Kitabı okudu
Ümit Yaşar Oğuzcan- Beşinci Mektup (kesit)
İşte yaşamak maceramız bu. Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak Ve yaşayıp beklerken ölmek! Özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası. O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin. İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, Yaşantımız özlemlerle güzel. Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin. Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem. Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz. Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; Seni özlediğim içindir. Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni; Seni özlediğim içindir. Yaşıyorsam; içimde umut varsa, Yine seni özlediğim içindir. Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!
Can Yücel- Her Şey Sende Gizli(kesit)
İşte budur hayat! İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin...
"Hastalıklı durumlarda görülen düşlerin, belirginlik, açıklık, canlılık ve gerçeğe çok uygun oluş gibi özellikleri vardır. Bazen son derece korkunçtur tablo, ama ortam ve tüm düşünce-tasarım süreci öylesine gerçeğe uygun, sanat yönünden tüm tablo ile uyuşan öylesine ince ve beklenmedik ayrıntılarla doludur ki, düşü gören kişinin, Puşkin, Turgenyev gibi bir sanatçı bile olsa, uyanıkken böylesine bir tabloyu uydurabilmesi olanaksızdır. Hastalıklı düşlerdir böylesine düşler, uzun süre unutulmazlar ve düş sahibinin zaten hastalıklı olan yapısı üzerinde derin izler bırakırlar."
Reklam
"Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?"
”Dünya’nın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!... Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?”