"Gece dünyayı siyah bir palto ile örttüğünde, karanlık ne kadar yoğun olursa olsun, küçük gezegenimizin ancak yarısını kısa bir zaman için karanlıkta bırakır. Oysaki tüm evreni canlı tutan bir ışık hep vardır ve ruh her sabah uyandığında dünyanın aydınlanacağını bilir. O halde üzüntü, acı ve talihsizliğin karanlık gecesi ruhunuza çöktüğü zaman yorgun ve kararsız adımlarla sendeleyeceğinizden ve kendiniz ile neşe ve mutluluğun sonsuz ışığı arasındaki kişisel arzularınızı gölgeleyeceğinizden emin olun. Etrafınızı saran karanlık sizin gölgenizdir, bir başkasının ya da bir başka şeyin değil."
... mutlak bir kural vardır ki "insan aradığını bulur ve çaldığı hiçbir kapı yüzüne kapanmaz," yalnızca sabır, uygulama ve daimi ısrarcılıkla insan "Bilgi Tapınağı"nın kapısını aralayabilir.
"Asil ve ulvi bir karakter lütuf değildir ya da şans eseri oluşmaz, ancak sürekli bir çabayla doğru düşünerek uzun süreli ilahi düşüncelerin bir bileşkesi olarak doğar."
İnsanların sık sık "Gözümle görsem inanmam!" dediklerine dikkat etmişsinizdir. Bu ne demektir? İnsan gözüyle gördüğüne de inanmayacaksa görmenin mânâsı kalır mı?
"-Niçin seversin Güntülü?
-Sevginin niçini olmaz ki efendim... Düşünsem belki mâkul bir sebep bulabilirim. Fakat bu hakikî sebep olmaz. Çünkü biz önce severiz. Sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız. Bu da hodbinliğimizden doğar efendim."
Gece inmiş şehre..
Sadece şiir merhem olur gönlümün karasına şimdi..
Birbirine kırgın duvarlar, insanlar ve gölgeler.
Şimdi ne yazsam da geçse, kalbimin küsü?
"Şeytan, insan vücudunda kan damarları yolu ile dolaşır, siz onun dolaşım yolunu açlıkla daraltınız. Kıyamet günü, insanların Allah'a (c.c.) en yakın olanı, en uzun müddet aç ve susuz kalanıdır."
(Buhari, 2038; Müslim, 2147.)