Beyza Özgür

Beyza Özgür
@beyzaozgr
Ağlamak, uğradığımız felâketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar bizde o gücün de mahvolduğu vakitlerdir ki onun yerine kaim olan acılı bir sükûnet en şiddetli acıların hasıl ettiği gözyaşlarından bile daha yakıcıdır.
Reklam
İnsanın, ödün vermeden savunması gereken bir gerçek var: kendi anlamı. İnsan, kendi anlamını da, ancak, 'manevî içeriğini' zenginleştirdikçe kavrayabiliyor: çünkü, çok büyük bir gizdir iç dünyası insanın.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanın, bazen, kendini yalnız duyumsaması, bu yalnızlığından korkması, kendi kendine üşümesi olur ya; işte o zaman, yanına gitmesini, varıp görmesini dilediği biri olur ya; o biri O olurdu: ulu ağaç gibi.
Bir de şu var: insan, içdünyasını bakımlı tuttuğu oranda algılayabiliyor yaratılışındaki bilgeliği.
Reklam
terk-i dünya diye çıkmıştı yola. mümkün müydü? mümkün olanın eni-boyu ne kadardı? kitaplarda yazıyor; lakin hayat kitaplarda yazana pek benzemiyor. terk-i dünya demişti. evet. ama hani dünya. hani ev-bark, çoluk-çocuk, mal-mülk. nasıl bir dünyaya sahip olmuştu da, onu terk ediyordu? işte burası meçhul.
Sayfa 119
dünya dediğimiz de bir gurbet değil mi?
70 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.