Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatmanur

Neler yaşadığını bilmiyorduk ki! O yaşta bir erkek çocuğu ne düşünür, nasıl bir dünyayı arzular, derdini kime anlatır, niye hep susar? Bilmiyorduk.
Reklam
İnsan yavaş yavaş yok olduğunun farkına varabilmeli, ölüme alışabilmeli. Başkalarının hayatına değer vermeyenler, kitaplardan öğrenmeyenler bunu beceremez. Ölüme hazırlıksız yakalanırlar. Birden. Araba çarpmış köpek gibi.
İnsan o kadar çile çektikten sonra mutlu olabilir miydi?
Sayfa 152Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seddülbahir’e giderken harp hakkındaki tek fikrim, vatanı müdafaa mecburiyetinde olmamızdı. Fakat sonra olup bitenleri, ardı arkası kesilmeyen hırlaşmaları, boğazlaşmaları, kalabalıklar halinde kaç göçleri görünce, anladım ki harp bir memleketin başına gelebilecek en büyük felakettir. Sadece tarihi gidişatı değil, pek çok insanın ruhlarını da değiştirir. Vicdanlı olduğunu zannetiklerinizin zamirini görürsünüz.
Sayfa 150Kitabı okudu
Velhasıl her şey mukadderatın menziline koşuyor.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Şimdi bunları yazarken, insanoğlu niye huzursuzluk çıkarır da keyfine bakmaz diye düşünüyorum. Rahat mı batar acaba? Bazıları da bu huzursuzluktan saadet mi elde eder?
Sayfa 149Kitabı okudu
Bu çeşit bir yabancılık herkes için iyidir. Birbirlerini kırmaktan, incitmekten, hayal kırıklığına uğratmaktan korkanlar böyle davranmalı. Çünkü Gülhisar gerçek bir kasabadır. Yakınlaşanlar nezaketlerini hemen kaybederler. Birbirlerini yemeye başlarlar.
Sayfa 142Kitabı okudu
Ben becerikli bir insan sayılmam ama zor bir duruma düşünce o zor durumu kabullenmekte hiç zorluk çekmem. Hayattaki en büyük becerim belki de budur.
Sayfa 133Kitabı okudu
Benim bir çırağım oldu. Çocuk. Hiç konuşmuyor. Geldiğinin ikinci günü önüne bir kitap attım; Pinokyo! “Daha önce okudun mu?” dedim. “Okumadım,” dedi. “O zaman oku!” dedim. Öyle ya, önce kaçmayı, kaderini yaratmayı öğrensin. Sonra dönmeyi nasılsa öğretirler.
Sayfa 124Kitabı okudu
İnsan, dünyaya, hakikatlere tahammül edebilmek için değişik yollar buluyor. Benimki de bu; okumak! Kimi işine sarılır, kimi paraya sarılır, kimi sevgiye, kimi de nefrete.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Smitia içini ürperten o rakamı duymuştu: Ülke genelinde her yıl iki milyon kadın öldürülüyordu. Her yıl iki milyon kadın hiç kimsenin umrunda olmadan erkek barbarlığının kurbanı oluyordu. Bu durum dünyanın da umrunda değildi. Bütün dünya onlara arkasını dönmüştü.
Burada, yaşadığı bu ülkede, tecavüz kurbanlarının suçlu görüldüklerini çok iyi biliyordu. Bu ülkede kadına saygı duyulmuyordu, hele ki o kadın bir Dokunulmaz ise… Dokunmanın, hatta bakmanın bile yasak olduğu bu insanlara hiç utanmadan tecavüz etmek serbestti.
Karanlıkta her şey gözüne son derece dramatik ve sonsuza dek sürecekmiş gibi geliyordu. Peşini bir türlü bırakmayan bu düşünce kasırgasının durması için sürekli dua ediyordu.Bazı geceler gözünü dahi kırpmadan sabah oluyordu. Smitia insanların uykuda da eşit olmadıklarını düşündü. İnsanlar hiçbir konuda eşit değillerdi…
“ Yaşam, bir seyir esasında. Peki, seyir eden misin, seyreden mi? İnsan, her ikisi de! Bu boyutta seyir edebilen bir araca, tasarıma sahibim. Bu araç ile bir yandan seyir ediyorum yaşamda ve bir yandan da olanı seyrederek dilediğim gibi bir deneyime dönüştürebiliyorum. Ben kimim? Ben bilincim. Muhteşem insan oluşunun yapısı işte bu.
Sayfa 345Kitabı okudu
“Hazda denge yoktur Mina. Hızla bir çıkış ve sonrasında bir iniş vardır. Hızla o hazza çıkar, ama sonrasında mutlaka düşersin. Filme aittir. Ve genelde bir döngüye sokar seni. Sorumluluk almamaya dayalı olduğu için bir şekilde pişmanlık ve akabinde büyük bir açlık yaşanır çünkü. O pişmanlığı unutmak için oluşan açlığı yatıştırmak için tekrar haz peşine! Al sana zihnin haz-acı döngüsü. İçler acısı.”
Sayfa 344Kitabı okudu
839 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.