«Es, rüzgar, es, sakın durma! Adını bile bilmiyorum. Orhan Dedem olsa söylerdi adını. Gitme, kardeş ol benimle. Hep böyle es, yönünü değiştirme. İstesen yönünü değiştirmeden eseceğini bi liyorum. Ne olur, yardım et bana, hep yanımda kal. Sonra adını da öğrenirim, seni öyle çağırırım. İstersen Orhan Dedenin rüzgarı di yeyim sana. İster misin? Sana Orhan Dedemin rüzgarı diyeceğim.
Sonra sen de beni tanırsın ... »