Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.31
andakalalim
andakalalim
@bibliophileh
Instagram: @andakalalim_
instagram.com/andakalalim_?ig...
51 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
İlk öğretmenim
Bu kitap 2024 yılının favori kitabı oldu benim için. O yüzden çok tavsiye
Savaş sırasında aldığı sınırlı eğitim, idealist bir Kırgız genci olan Düyşen’de köklü değişimlere neden olmuştur. Kendisi yetkin bir öğretmen olmadığı halde hatta bir öğretmen bile olmadığı halde köyündeki çocuklara ne biliyorsa onu öğretmeye çalışır.
Köyünde bir okul açmak, köylüsünü cehaletten kurtarmak ve birilerinin hayatına dokunmak ister ve işe koyulur. Fakat bu süreç köylünün yüzlerce yılık ataerkil gelenekleri nedeniyle pek çetin geçer.
Öğrencilerinden biri olan Altınay’ın yaşadığı eğitim sıkıntısı, annesiz ve babasız olmanın meydana getirdiği tutsaklık eserde ustaca kaleme alınmıştır. Kah üzülüp kan sevindiğimiz “İlk Öğretmenim” oldukça içimizden bir öykü.
Dilerim hala bir yerlerde Altınayın yaşadığı zorluklara maruz kalan, eğitim hakkı elinden alınmış bir öğrenci daha yoktur.
Severek okuyacağınıza eminim. Zaten kısacık bir eser, 76 sayfa. Bir solukta okuyabilirsiniz.
Sevgiler
Kopyalanmış adam
Saramago’dan okuduğum ilk kitap. Bilinç akışı tekniğiyle yazılmış bir eser ve üslubunu çok beğendim.
Tertuliano Maximo Afonso boşanmış, karamsarlık içinde tekdüze bir yaşam süıren
bir tarih öğretmenidir.
Keyfi biraz yerine gelsin diye arkadaşlarının önerdiği bir filmi videoda izlemek üzere alır.
Aynı gece evdeki gürültülere
uyanınca filmin videoda keındi kendine oynadığını görür. Filmdeki figüranlardan biri kendisinin
beş yıl önceki haline tıpatıp, ikiz gibi benzemektedir. Tertuliano bu adamın izini sürmeye çalışır; saplantıya dönüşen arayışının tedirgin edici, hatta dehşet
verici sonuçlara ulaşacağını anladığında ve adamın kim olduğunu öğrendiğinde garip bir hikaye gibi başlayan olay, kimlik ve benlik üzerine karmaşık bir düşünceler silsilesine dönüşecektir.
Kurgusu bence iyiydi ve bir sonraki hamleyi tahmin etmek zordu. Üstelik yazar kitabın sonunda ters köşe yaptı. Bazen karakterlerin hareketlerine anlam veremediğim zamanlar oldu ama okurken çok keyif aldım.
Cemil Meriç’in “Disiplin içinde yaşamayı bu kitaptan öğrendim” dediği , 5 bölümden oluşan bu kitap isteksizlik , beslenme ve uyku kalitesinin önemi, doğru arkadaş seçimi , tefekkür, günü planlama vb konulara değinir
Yazar kitabı üniversite ve lise yaşındaki gençlere ithafen yazmış .Altını çizdiğim cümle sayısının haddi hesabı yok
Fransızca asıldan çevrilen bu eserin çevirisinin basit ve anlaşılır olması beni hayrete düşürdü. Okunması kolay ve sohbet havasında ilerleyen bu kitabı okurken hiç sıkılmadım
kişisel gelişim kitabı okumak istiyorsanız ve güçlü bir iradenin temellerini oluşturmak istiyorsanız bu kitaba şans vermelisiniz. Ne kadar erken okursanız o kadar iyi
Tembel insan hak edilmiş bir dinlenmenin zevkini bilemez. Çünkü Pascal’ın dediği gibi “ısınmak üşürseniz, dinlenmek yorulursanız güzeldir”
Okur Takip Önerileri
Yalnız anne ve babaların değil tüm insanların okuması ve bilinçlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
“Sabırsızım çünkü anne babalarının kucaklarında tuttukları sadece kendi çocukları değil aynı zamanda benim ülkemin geleceği” sözleriyle, biz bilincinde olarak, nezaketle nasihat eder tarzda konuşmasıyla gönüllerimizi fethediyor doğan hoca.
Çocuğun özüne, canına nasıl dokunacağımızı, güven ortamının nasıl kurulacağını, geliştiren anne baba özelliklerini ince ince örnekleriyle ele alıyor. Kitabın son kısmında aile toplantılarının öneminden nasıl yapılacağından ve faydalarından bahsetmiş. Bu kısım çok hoşuma gitti.
Bir kez okuyup kenara kaldırılacak bir kitaptan ziyade ara ara bakıp kendimizi sorgulayacağımız unuttuklarımızı hatırlayacağımız bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Yazarın okuduğum ikinci kitabı. Kalemine bayılıyorum. Çok güçlü bir anlatımı var.
Emir ve Hasan Kabil’de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk. Aynı evde büyüyüp aynı süt anne iyi paylaşmalarına rağmen emirle hasanın arasında dünyalar vardır. Emir ünlü ve zengin bir iş adamının Hasan ise onun hizmetkarının oğludur. Üstelik Hasan orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa Hazaralara mensuptur. Sovyet işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip Kaliforniya’ya giderler emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür geçmişte en yakın dostu Hasan’a ihanet etmiş ve ona gaddarca davranmıştır.Bu nedamet yıllar boyu peşini bırakmaz bedelini fena halde öder
Bu ihanetinin altında hangi nedenler yatmaktadır ve koşulsuz sevgi nasıl olur kitapta görüyoruz.
Uçurtma avcısında anlatılan olağanüstü bir dostluk var. Hasan’ın o koşulsuz sevgisi bu saf sevgi karşısında hiç de hoş olmayan olaylar yaşaması yüreğimizi burkuyor ve hayatın adil olmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Mutlaka okumanızı öneririm
Kitaba önyargıyla başlamıştım fakat çok sevdim.
Bu kitap Suriye’den kaçan iki kardeş ve bir çocuğun hikayesini anlatır. Başına geleceklerden habersiz üç çocuk Türkiye’ye bir şekilde gelir. Onu zengin bir iş adamı evlatlık olarak alır. Üç çocuktan biri kaçırılır. Diğerlerinin başına ise türlü belalar gelir.
Vatan sevgisini sonuna kadar hissedeceksiniz. Şehirlerimiz için üzülecek Türk olduğunuz için gurur duyacak ve her sayfasında göğsünüz kabaracaktır.
Aliya izzetbegoviç’in srebrenista soykırımını anlatan mektup beni çok etkiledi ve bilgilendirdi.
Anlatım tarzı çok yalın. Her yaştan insanın okuyabileceği bir kitap. Okumanızı öneririm
Abdullah ve peri birbirleri için her şey demek. Fakir bir ailede doğarlar. Aralarındaki kuvvetli bağ çok samimi hissettiriyor. Küçük kız kardeş olan Peri çocukları olmayan bir aileye evlatlık verilir. Bu olay üzerinden karşılaşılan /bağlantısı olan bütün kahramanların ağzından olay tek tek anlatılır.
Kahramanlar sık sık ve ansızın değiştiği için kavramakta ve adapte olmakta zorlandım. Beklentilerimi karşılamadı.
Fakat farklı karakterlerin ağzından hayat hikayelerini dinlemek farklı bakış açılarını anlamaya ve Afganistan Kabil’de ki yaşantıyı hissetmeye yardımcı oldu.
7/10
Parti “savaş barıştır” “cahillik güçtür” “özgürlük köleliktir” sloganı üzerine kurulmuştur. Okyanusya da sorgulamak ve
düşünmek yasaktır. Öyle ki rüyada suç işlemek bile yasaktır. İnsanlar tele ekran denen cihazlar tarafından sürekli izlenmektedir. Büyük Birader’e itiraz hainlikle suçlanır. Hikayenin baş kahramanı Winston julia ile yaşadığı aşk neticesinde olayları sorgulamaya başlar ve isyan eder. Bunun üzerinden distopyada yaşanılanlar en ince detayına kadar anlatılır.
Kitaptaki olaylar her ne kadar ütopik görünse de gelişen bilim ve teknoloji bundan mümkün kılmaktadır zira elimizdeki akıllı telefonlar bile bunu kanıtlar nitelikte.
