"Yeni varoluşumla gurur duyuyordum; gözlerimi kaldırıp mavi gökyüzüne baktım ve babama göz kirptim.
Şimdi inanıyorum ki, üvey annem bana sevgi dolu bir sesle : "elbette.Bu ev senin anne babana ait eşyalarla dolu.Babani anımsatacak bir şeyler alabilirsin" deseydi, bundan çıkaracağım hiçbir ders olmazdı.Benim beklediğim de zaten böyle sözlerdi.Gercekte benim olan şeylerin bana verilmemesi beni olgunlaştirdi ve o zaman bu ikilemi öğrendim.Gercek insanlar bana bir sınavı geçmek için önce o sınava girmem gerektiğini söylemişlerdi.Şimdi yaşamımim öyle bir noktasindayim ki, durum son derece olumsuz bile görünse, ruhsal bir sınavdan geçme fırsatını yakaladigimi görebiliyorum.Herseyin ruhsal zenginleşme için bir fırsat olduğunu öğrendim."
Bir Çift Yürek bana hediye edilen bu kitabın adını okuduğumda bir aşk romanı sanmıştım.Aborjinler hakkında harika bı yolculuk olduğunu düşünmedim hiç.Okurken sürekli geriye çekilip düşündüm.insanin içsel yolculuğu gibiydi.21.yy'da aksini iddia edenler olsa da, ilerleme peşinde koştuğumuz kadar kendi iç yolculugumuzu anlayıp tamamlayabilsek dünya daha farklı biryer olurdu.