XXI. LEMA
Ne mümkün zülm ile bidat ile imha-yı fazilet Çalış, vicdanı kaldır, muktedirsen ademiyetten!
Sayfa 177 - Sözler YayıneviKitabı okuyor
Ebû Bekr el-Acurrî (rahimehullah) şöyle derdi: Bağdat’ta ikâmet etmek bana helal olmayınca oradan çıktım. Her şeye, Kuran kıraatine ve ezana bile bid’at kattılar.’ Bununla (Kuran kırâati ve ezan okumak için) ücret almayı ve telhîn ile şarkı gibi okumayı kastediyordu.”
Sayfa 16
Reklam
"Ne mümkün zulüm ile bidat ile imhayı hürriyet, Çalış, idraki kaldır muktedirsen ademiyetten"
Her kim ilmin araç olduğunu inkâr ederse ayan beyan ortada olan gerçek, onu yalanlamaktadır. Evet, kimisi kimisinden daha çabuk ve daha fazla ulaştırmaktadır. Eğer dersen ki “Kelâm ve mantık, sonradan ortaya çıkarılmıştır ve her sonradan ortaya çıkan (bid’at), kaçınılması gereken şeydir.” şöyle derim: Her bid’atten kaçınılması gerektiğini kabul edemeyiz. Zira onlardan güzel kabul edilenler vardır. Şayet kelâm ve mantığın bid’at olduğunu kabul edersek, o takdirde bu ikisinin dışındaki matematik, tıp, astroloji, usul, hadis, edebiyat ve benzeri ilimler de sonradan ortaya çıkmış bid’attır.
İmam-ı Rabbani Hazretleri, arkadaş seçerken gösterilmesi gereken hassasiyeti izah ederken şöyle buyurmaktadır: “İyi biliniz ki, bid’at ehli ile konuşmak, kâfirle arkadaşlık etmekten, kat kat daha fenadır. Bid’at ehlinden, yılandan canavardan kaçar gibi kaçmak gerekir”. (Mektubat-ı Şerif, c.1, m. 260)
Cemaatin üzerine bina edildiği esas Muhammed (سل الله عليه وسلم)'in ashabıdır. Allah onların hepsine rahmet etsin, onlar ehli sünnet ve'l cemaattir kim (ilmi) onlardan almazsa sapıtır ve bidatçi olur. Her bidat delalettir, delalet ve ehli ise ateştedir.
Sayfa 3
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.