“Bugün Gökkubbe’de bile güzel enerjiler var, güzel olan her şeye varım :)
"Kandil konusunda düşüncem şudur; Bidat mı, gelenek mi vs vs vs boğuldu insanlar!!!
Bidat diyenler; Evet sahabeler hususen kandil kutlamamış ki zaten her günlerini kandil geceleri gibi yaşamışlardır.
Gelenek diyenler; Evet, atalarımız öyle titremişler ki İslamiyet'in üzerine her faziletli gününe bir çok anlam yüklemiş ve kandiller yakarak, sadakalar vererek, ibadetlerini çoğaltarak bu değerli günleri heyecanla karşılaşmışlardır!
Dolayısıyla 1 gün bile olsa necis mekanını kapatan birine "kapatma mı?" diyelim!
Günahkar bir beden bugün tevbe edecekse "etme mi?" diyelim!
Bugün abdest alıp, secde üzerinde kıyama duracaksa "durma mı?" diyelim!
Belki Güzel Mevlam o an kıyama durmuş kulunun sesine ses verip, güzel kapılar açacak kim bilir! 🖌
Ey Kalpleri hâlden hâle çeviren Allah'ım kalbimizi dinin üzere sabit eyle!
Üstadın okuduğum sekiz kitabı arasında üslûbu ve ihtivasıyla diğerlerinden sıyrılıp kendine çeken bir eser. Okuduğum ilk kitabı olmasına rağmen incelemede en sonuncu oldu :( Kitap bittikten sonra arkadaşımı aradım geri almak şartıyla vereyim şu kitabı oku diye. Bitirdikten hemen sonrada kendimle kitabın meselesini ve daha önce yunus Emre hakkında
“Bir gün Hafız Çelebi’den lâleleri saksılar yerine vazolarda sunulması istenir. O da, bunun Doğu milletlerinde hiç olmayacağını, çünkü onların lâleyi canlı iken seyretmeyi sevdiklerini ifade eder. Ve devam eder; ‘Biz bu lâleleri koparmaya kıyamayız. Saksılarda yetiştirilmiş nadir çiçekler, İstanbullu bir gelinlik kızın çeyizindeki en değerli parçalarıdır. Başka ülkelerde çiçekleri saplarından kesip ince çöplerle bağlayarak sepetlerde satıyorlarmış. Allahım bu ne büyük bid’at!’ der. Köklerinden kopartılmak suretiyle öldürülen çiçeklerin hemen az sonra soluvermesi, bizim artık dönemeyeceğimiz bir geçmiş ile şimdiki hâlimizin acı bir mukayesesi gibidir…”
Kitabı bitirir bitirmez hızlıca incelemelere göz attım ve 'acaba aynı kitabı mı okudum?' diye düşündüm. Romanın bende bıraktığı zayıf intiba ve tatminsizliğe karşı romanın mükemmelliğini vurgulayan; "40 yıllık hayalin 5 yılda yazıya dökülüşü" bilgisi başta olmak üzere, kurgu, romana yedirilen tarih, karakterler gibi unsurlar