Devrini yaptığı konuşmalar, verdiği dersler ve eserleriyle avucunun içine alan Birgivî, âdette olan bid‘atleri dalâletle damgalamaz aksine teşvik eder. İslâm’ın ilk döneminde zaruretler veya ihtiyaçlar olmadığı için bunların gerçekleşmediğini özellikle vurgular. Bununla beraber Kur an okurken, zikir yaparken ve duâ ederken yapılan tegannîyi çirkin bulur, raksa harâm hükmünü verir, kabirleri mescid edinmeyi oralarda mum yakmayı israf, bid‘at ve dalâlet olarak değerlendirir, kabir üzerine türbe yapılmasını vasiyet etmeyi bâtıl sayar.
Türbeler Anadolu kentlerinde yüzyıllardan beridir halk Müslüman­lığının bütün yönleriyle belirginleştiği, bütün özelliklerini sergilediği, İslam öncesi inanç ve kült kalıntılarının su yüzüne çıktığı bir dini hayatın merkezi kabul edilebilirler. Halk Müslümanlığının camilerdeki yüzü ile buralardaki yüzü birbirinden farklıdır. Camilerde İslam'ın kitabi yönüne daha yakın olan halk Müslümanlığı, türbelerde İslam öncesi, hatta bazen İslam dışı inanç ve pratiklere daha yakındır. Bu yüzden Selçuklular zamanından günümüze kadar ulema, diğer Müslüman ülkelerdeki gibi, hurafe ve bidat tabir ettikleri bu halk Müslümanlığına bir çeşit soğuk savaş açmışlardır. Fakat bu savaşın galibi her zaman diğerleri olmuştur...Her türbenin ortaçağlardan beri uzun bir geçmişe dayanan kendine mahsus ziyaret amacı ve usulleri, adap ve erkanı vardır. Bunlara bazen İslam'ın açık emir ve nehiylerinden daha fazla itina gösterilir. Çünkü ziyaretçiler oradaki zatın ruhaniyetinden hem yardım beklerler, hem de kendilerine istenmedik bir zararının dokunmasından çok korkarlar. Bu yüzden İslam'ın emirlerine o kadar da sıkı uymayan çoğu kimsenin bir türbenin kudsiyetini ve mahremiyetinin ihlal etmekten son derece çekindiği hep görülegelmiştir.
Sayfa 464 - Kitap Yayınevi.
Reklam
Önemli!
...tasavvuf marifet ilmi olması hasebiyle aynı zamanda bir tevhid ilmidir. Sufiler ise marifetullah sahibi, tevhidin hakikatine ulaşmış gerçek muvahhidlerdir. İslam coğrafyalarında asırlar boyunca, sufi arifler rehberliğinde Islam akidesinin öğrenilmesi, sapkın ve bidat akımlardan yeni nesillerin korunması hizmeti de verilmiştir. Bu manada tekkeler ve zaviyeler birer tevhid ocağı fonksiyonu da icra etmiştir. Sapkın inançların ve bidat akımların ayyuka çıktığı günümüzde tasavvuf ilmine bir de bu pencereden bakmak gerekmektedir. İnsanımızın inanç ve akidesini ifsat edenlerin tasavvuf ehline müteşeddid saldırıları sebepsiz değildir.
? *EHL-İ BİD'ATIN ZARARLARI*
✅ Kim bid'at ehli birisini dinlerse, ALLAH teala ona dinlediği şeyden menfaat vermez. ✅ Kim de bid'at ehliyle musafaha yapar (el sıkışır)sa, muhakkak ki İslamı ilmek ilmek bozmuş olur. ◼️ (Süfyan-ı Sevri radıyellahu anh) ---------- ✅ İtikadı bozuk bir adamı hoca bile olsa, çok güzel de anlatsa sakın dinleme ve onun (manevi pisliği sirayet etmiş
Sünnet üzere az amel, bidat üzerine çok amelden daha hayırlıdır.
Mümin, Resûlullahın sünnetine uymalı ve bidat ve dalâlet olan her şeyden sakınmalı, zahirini şeriatla, bâtınını da hakikatle islâh etmelidir ki, kıyamet gününde Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve sellem) in şefaatına nail olsun, cehennem azabından kurtulup, ebrar ile beraber cennete dahil olsun.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.