Əlifba bayramı
Ayaqlarımı “tormoz” kimi istifadə etdiyim illərdəyəm. 16 “razmer” “Desna” velosipedimin sepi hər gün atır. Üzüaşağı yolda o qədər ayaqlarımla “tormoz” verirəm ki, ayaqqabımın dabanları yeyilir. Ayaqqabı çatdırmaq olmur. Üzüyuxarı o məni minir, üzüaşağı mən.
Anam “5+1” lotereyasını oynayır. Lotonun qarışıq rəqəmlərinə baxsam da, üstündə balaca
Ölüde söyleme gücü olsaydı duyacağın şunlar olacaktı;
"Ey gafil insan, ölü gibi dudağını yumarak sessiz durma. Dilin dönerken Cenab-ı Hakk'ı zikretmekten geri kalma. Bizim zamanımız boşa geçti, birkaç nefesi fırsat bil, sen bari şu güzel fırsatı elinden kaçırma"
Şeyh Sadi Şirazi
Oğul;
“İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler. Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir. Dünyayı bize büyük gösteren bizim küçüklüğümüzdür. Hırsımız, bencilliğimiz…”
Dünya bir garip han, bir hoyrat mekan,
İnsan bir garip varlık kabına sığmayan…
Hayat bir yudum su, bir anlık rüya…
Ömür bir kısa yol tekrarı olmayan…
Bu yolda
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Türk Milletinin yokluk içerisinde ki asaleti…
"Ahmet Haşim, 1919 Anadolusunun İçler Acısı Halini Anlattığı Mektubunu" dönemin Manisa milletvekili Refik Şevket Bey'e göndermişti. Bu mektubu her Türk vatandaşının defalarca okuyup beynine kazıması lazımdır!
“sevgili refik,
ihtimal sana fazla yazıyorum. fakat ben bundan memnunum. bulunduğum noktalardan sana doğru uçurduğum bu
"Kimseyi sevmeyen birinin içi boş olur. İçi boş olan biride dışarıdakini tanımadigı için de kimseyi sevmez.
Bir başkası beni sever mi?
Sen kimseyi sevmiyorsan için boştur, için boşsa da kimse seni niye sevsin.
Sevmek icin sevilebilmek için, sevmiş olman gerekir. İçini onunla doldurmuş olman gerekir. Zihnin merkezi öteki insanlardır. Zihnin merkezi öteki insanlarla kurduğumuz bağdır. O bağ yoksada geçmiş olsun.. Malesef modern tıppın da antidepresanlarin da bu konuda yapabilecegi hic bişey yok"...
Kelâm-ı Kibâr