İnsanlık nasıl direnmeli kendi vahşiliğine?
Bu kavganın kökü nerede; basıp kibriti kazıyacağımız.
Öfke, hüzün, ayrılık, acı ve çığlık.
Korku dolu birer çift göz her bedenin üzerinde.
O sınır çizgisi bu kadar mı mühimdi ey telleri sırtlanıp "mülkünü" çeviren insan.
O sınır çizgisi mi bizi bu denli vahşileştirdi, bir yudum toprak hırsına soyunmak, yakıp yıkmak bu denli basit miydi?
Aciz ve mülklüsün şimdi.
Önünde aklının almayacağı kadar toprak.
Öyle ki en açığından en koyusuna uzanan kahvesi.
Ve pek ilgilendiğini zannetmiyorum fakat, az ilerde, tel örgünün dibindeki nehirde senden olmayan milletin kan şelalesi.
Hiç olmadığın kadar kudretlisin şimdi.
Tek kaldın.
Bir zamanlar farklılıkların, harmoninin ve renklerin olduğu koca dünyada.
Şimdi sırtlan tellerini
Çevir sahip olduğun koca dünyanın gövdesini...