Gibi
- Ne oldu, ne düşünüyorsun? - Bi şey düşünmüyorum. - Nasıl lan illa bi şey düşünüyosundur. - Ya İlkkan birisine ne düşünüyosun diye sormak çok saçma yaa. Ayrıca nezaketsiz de bir şey abi. kusura bakma ama bence öyle yani. - Allah Allah niye abi? - Abi birincisi bu çok kişisel bir şey, ikincisi bunu anlatması çok zor, üçüncüsü hiç bir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyor. Yani sen şimdi sorup da bok edene kadar benim aklımın bir köşesinde "Aint no sunshine when she's gone" şarkısı çalıyodu birazcık, bu akşam ne yiyeceğiz acaba sandwich mi yiyeceğiz makarna mı yapsak sulu yemek yemiyoruz yememiz lazım düşünceleri... onun haricinde benim eski ev sahibimi biliyosun, o ev sahibiyle kafamda hayali bir tartışma yaşıyodum yani hatta kazanmak da üzereydim o tartışmayı. O yüzden ne düşünüyosun diye sorduğun zaman bu çok saçma oluyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Bildiğin vakit kaybı oluyor. Bilmiyorum ki ne düşünüyorum. Ne düşünüyosun diye düşünüyorum, ne düşündüğümü düşünüyor oluyorum o sırada işin içinden çıkamıyoruz sonra.
Klasik romanlarda neden betimlemeler uzun yer kaplar?
Paris'in Karnı
Paris'in Karnı
romanını okurken bunu düşündüm. Çünkü romanda Paris'in sebze-meyve hali ve balık pazarı kesintisiz 30 sayfa boyunca en ince detayına varana kadar anlatılmıştı Zola tarafından. Bugünün romanlarında neden bu durum yok ya da olanlar neden demode kabul ediliyor? Aslında basit bir
Reklam
uzun ama okuyun hshsjs
ya ilkkan birisine ne düşünüyosun diye sormak çok saçma yaa. ayrıca nezaketsiz de bir şey abi. kusura bakma ama bence öyle yani. - allah allah niye abi? - abi birincisi bu çok kişisel bir şey, ikincisi bunu anlatması çok zor, üçüncüsü hiç bir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyor. yani sen şimdi sorup da bok edene kadar benim aklımın bir köşesinde aint no sunshine when she's gone şarkısı çalıyodu birazcık, bu akşam ne yiyeceğiz acaba sandwich mi yiyeceğiz makarna mı yapsak sulu yemek yemiyoruz yememiz lazım düşünceleri... onun haricinde benim eski ev sahibimi biliyosun, o ev sahibiyle kafamda hayali bir tartışma yaşıyodum yani hatta kazanmak da üzereydim o tartışmayı. o yüzden ne düşünüyosun diye sorduğun zaman bu çok saçma oluyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. bildiğin vakit kaybı oluyor. bilmiyorum ki ne düşünüyorum. ne düşünüyosun diye düşünüyorum, ne düşündüğümü düşünüyor oluyorum o sırada işin içinden çıkamıyoruz sonra. gibi 🎬