Benim Hikayelerim III
Valla nereden bulaştık bu işe bilmiyorum.Böyle aşk dediğin şey yanmak ise ben kül olmuşum yani.Böyle bütün rüzgarları sırtıma almışım; o güzelim yüzlerinize, gülüşlerinize, ellerinize, böyle kadehlerinize dökülüyorum tek tek yani. Bazen en başından bellidir filmin sonu da lakin görmek anlamak istemez işte insanoğlu. Böyle sonunu bildiğin halde
Adın bilinsin KADIN! - Mart Ayı Hikaye Etkinliği
Utan utaaan, utanmayan insan olur mu laaan!? Baharın gelişini selamlayan kuşların cıvıltısı odasına kadar uzanmış, neşeli bir günü dişlerine kadar getirmişti. İlk iş yataktan hızlı bir şekilde kalkacak gazetesini kurtaracaktı. Gazetesi ya çalınıyor ya da birileri tarafından okunarak örseleniyordu. Dışarı çıkmasıyla alnının kırışıklarının
Reklam
VARKEN YOK SEVDALAR
Bir varmış bir yokmuş. Bin yıllık söz misali bin yıllık hikaye.Belki bir gönül kıpırtısından ibaret,belki bir deniz feneri gibi hep yanan hep sönen.Yanmak gibi sönmek de varmış. Göz görür,gönül severmiş.İnsan beğenirmiş.Olurken olmaz gibi,olmazken olur gibi.Varken yok sevdalar. Aynı mahallede yıllar geçirip sonra kopmak gibi. Ya da aynı okulda okumak,son zille birlikte kaybolmak gibi. Belki başka uzak bir şehirde, bir seher vakti ansızın büyülü bir an gibi.Ama hep aynı yoldaymış gibi.Sağdan yavaş yavaş ya da soldan basıp gitmek gibi. Hep kaybolur ufukta. Varken yok sevdalar. Küçük bir dokunuş ne kadar da gizemlidir.Hoş bir koku, bir küçük öpücük belki. Belki o bile olmaz. Varken yok sevdalar yerinde durmaz. Kaçmaya hazırdır,başlamadan bitmeye müsait. Göz açıp kapamak gibidir yahut rüzgar gibi geçer, görünmeden hissettirir kendini. Dilde söz olamaz,kıvrandırır durur. Sustukça üşütür. Aleme sığmaz,kalbine sığdırırsın. Güldükçe ağlar, ağladıkça yanarsın. Varken yok bir yazı gibidir. İşte böyle başı sonu belli olmaz. Varken yok sevdalar, anlatılmaz..
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani. Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
Sen Pahasına
Yitik bir aşkı savunuyorum bu gece Yeniden yeşeren bir gül filizi Biliyorum, batacak dikenleri tenime Ateşi bilmeyen bir bebek gibi Uzatıyorum resmine ellerimi bu gece Oysa çoktan öğrenmiştim yanmayı Çoktan vazgeçmiştim sobanın sıcağından Ama yokluğun zemheri ayaz Sen pahasına iken bile yanmak Uzanıyor hayallerim ateşine bu gece @konusanbiri
⭐ bir şeyler söylemem lazım ama nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum, o yüzden elimden ne kadar gelirse o kadarını yapacağım. bu yazıyı şimdi atmamın sebebi ise, ben o gün bu yazıyı atacak kadar cesaretli biri değilim ya da uygulamaya girecek kadar. uzun olucak gibi, neyse çok önemli değil. çok zor, gerçekten çok zor geride bırakmak istemek. seni
Reklam
373 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.