Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir yerde sınırlar mekansal düzen oluşturmak ve bunu korumak için çizilir: kimi insanları ve objeleri belli bir yer içinde tutmak ve diğerlerini dışarıda bırakmak için. Alışveriş merkezlerinin, lokantaların, idari binaların, kapalı sitelerin, sinema salonlarının ya da ülkelerin giriş kapılarındaki güvenlik görevlileri bazı insanları içeri alıp bazılarını geri çevirir. Bunu bilet, giriş kartı, pasaport ve sahibinin geçiş hakkını gösteren başka belgeleri kontrol ederek ya da giriş talebinde bulunanların hakiki ‘içeridekiler’in uyduğu koşullara ve beklentilere uyup uymadığını anlamak için görünüşlerine bakarak yaparlar. Her mekansal düzen modeli insanları ‘meşru’ (izin verilmiş) ve ‘gayri meşru’ (izin verilmeyen) kodlar üzerinden ‘makbul’ ve ‘sakıncalı’ diye ikiye ayırır.
Sevdiğine vardırır...
Şiir bazen bir bilet alıp sevgiliye gitmektir. Öyle ucu kıvrılmış bir şiir, Can kenarı yolculuklara çıkarır seni,
Reklam
Sait Faik'e bir süreliğine veda alıntısı olsun.
Bir pazartesi günüydü. Günler şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi... Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı on saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yeme içmeye de
Sayfa 79 - Lalettayun: gelişigüzel
20 Kuruş
Londra'daki camii'ye yeni bir imam gönderilmiş. Adam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman da aynı söföre rastlıyormuş. Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş. İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş. Kendi kendine "20 kuruşu geri versem mi şöföre?" diye düşünüyormuş. Ama içinden bir ses diyormuş ki "çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil. Otobüs şirketi çok para kazanıyor zaten... Sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz." Bu parayı saklayabilirim diye düşünmüş, Allahtan gelen bir hediye gibi... İnecegi durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş, inmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki: "Paranın üstünü fazla verdiniz." Şöför gülümsemiş ve demiş ki : "Siz caminin yeni imamısınız değil mi? Aslında uzun zamandır sizi caminizde ziyaret etmek istiyordum, islamı öğrenmek için. Bu yüzden bilerek size fazla para verdim. Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim." İnerken imam artık bacaklarını hissetmiyormuş, yere yığılacakmış neredeyse, bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışmış. Gözlerinden yaşlar dökülerek demiş ki: "Allahım az daha İslamı 20 kuruşa satıyordum!. .." Unutmayalım ki bizler, müslüman olmayan (veya müslüman olup da İslamiyeti bilmeyen ve yaşamıyan) insanlar için dinimizi tanıtan kişilerdeniz, bu yüzden hareketlerimize dikkat edelim. Maalesef insanlar bizimle birlikte dinimizi de yargılayacaklardır!
"Yaşamak mı ölmek mi?"(Tiyatro)
Tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır..... demişler,kim demiş bilmiyorum:) . Anonimdi yanlış hatırlamıyorsam. İnsanı, hayatı anlatan,emek kokan bir sanat tiyatro. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin tiyatrolarına bilet bulmakta çok sıkıntı yaşıyoruz ama neyse ki bu nasip oldu. Şimdi Savaş ve Barış 'ı izlemek için sabırsızlanıyorum.
104 syf.
·
Puan vermedi
SPOİLER İÇERİR Kitap 2 kısımdan oluşuyor. İlk kısımda 1949 yılında yaşanan Filistin’li genç bir kadının trajedisinden bahsediyor. Bu bölümü okurken sık sık ara vermek durumunda kaldım, sindiremedim. Çünkü belki aynı yaşta olduğumuz bir kadının yaşadığı alçakça, kan dondurcu vahşeti nasıl sindirebilirim. Üstelik bu olayların hala yaşanıyor olduğunu bilmek öyle çaresiz hissettiriyor ki.. Yaşasın kötüler için cehennem! Kitabın ikinci kısmında ise yine Filistin’li bir kadının, ilk kısımda geçen olaydan yıllar sonra, birinci kısımda geçen olaya dair okuduğu makalede, kadının öldürüldüğü tarihin doğum gününe denk gelmesi, kendisine bunun tesadüf olmadığını düşündürtür . Okuduğu yazı kadının yaşadığı hislerden bahsetmediği için bir yerde kendisine eksik gelir ve bu hikayeyi tamamlamak ister. Bunun için yazının sahibi olan kişiyi arar bilgi edinmek ister, Bu konuya dair bilgi alabilmesi için, Filistin’de Filistinliler için çok da güvenli olmayan D bölgesine gitmek durumundadır. Bu bölge kendisi için yasaktır fakat o, iş yerindeki arkadaşının oraya gidecek bilet mahiyetindeki kimliğini ödünç alır. Her ne kadar gitmekten defalarca vazgeçtiyse de kendisi için zorlu olan bir yolculuğa başlamıştır artık… Kitabın dilini sevdim, kazanmış olduğu ödülü sonuna kadar hak ediyor. Bu ödülü geri çekmeleriniyse esefle kınıyorum. Son olarak ümit ediyorum ki bu soykırım en yakın zamanda bitsin, Filistin insanlarının özgür, huzurlu, musmutlu günlerine şahit olalım inşallah.
Küçük Bir Ayrıntı 
Küçük Bir Ayrıntı Adania Shibli · Can Yayınları · 2021448 okunma
Reklam
Meşhur Titanic yolcu gemisi bstnsdan önce bir grup yolcu, sanırım 19 kişi bilet aldıkları halde son anda bir psikolog gemiye binmeyen bu yolcuları araştırmış ve hepsiyle tek tek görüşüp neden binmedikkerini sormuştur. Onların hepsi de 'batmaz denilen ' gemini bakacağına dair bir kuş olduğunu, yolculuk başlamadan haftalar önce geminin soğuk sularda bakacağına dair kötü rüyalar gördüğünü söylemişlerdir.
İki kendim varmış maviş anne Biri benmişim biri mutsuz Ben ölürsem maviş anne, mutsuz için Dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al. Ben ölürsem mutsuza iyi bak!
Yeryüzünün bütün istasyonlarında bilet soruyorum Güneye giden ilk tren, cam kenarı olsun
Sayfa 123 - Kırmızı Kedi
"Bana vaktiyle iyi davranılmadığı için, sonunda çileden çıkmıştım. Ben artık 'ihanet'i oynayabilirdim ancak; ne var ki, bilet alan her namuslu vatandaş, oyunun sonuna kadar beni saygıyla seyretmek zorundaydı."
Sayfa 364 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dördüncü Söz~Sözler
Namaz, ne kadar kıymettar ve mühim hem ne kadar ucuz ve az bir masraf ile kazanılır hem namazsız adam ne kadar divane ve zararlı olduğunu, iki kere iki dört eder derecesinde kat'î anlamak istersen şu temsili hikâyeciğe bak, gör: Bir zaman bir büyük hâkim, iki hizmetkârını, her birisine yirmi dört altın verip iki ay uzaklıkta has ve güzel bir
Namaz öyle ki olmazsa olmazımız olmalı, insanın ruhunu ferahlatan, daralan kalbini genişleten bir nefestir. Böyle bir bilet varken değerini bilip güzel işlerde harcayalım. :)Kitabı okudu
Vialend rehberi arıyorum kendime ahahahahah
İstanbulda vialende giden var mı ya oraya gitmek istiyorum ama bilet olayı falan nasıl oluyor bilmiyorum heeelp
Bu bana arada lazim oluyor, kalsin burada !
yahu aradimda o video'yu bulamadim, bi turko lavuk cekmis, iste amerikaya giden work and travelci sanirim. ozetle diyor ki; Turkiye ve kizlar icin (zaten ortadogu'da en buyuk dert halaaaaa sex/hic degismez) iste gidip gormus orayi, hani diyor burda, amerika'da normal guzel bir kizin ortalama en fazla 300-500 takipcisi var normali
Kara Saplanmış Tren
Her seferinde erteliyordum büyük vazgeçişi bilet değiştirmekle Oysa hiçbir yolculuk taşımıyordu beni hiçbir yere Başka yolcular değildi bekletilen, yolcular başkalaşıyordu
Söylem, hep aynı söylem.
«Ben İsviçre’de gördüm...» diyordu. «Tramvaylarda ne biletçi var, ne kontrolör... Giriyorsun kapısından, atıyorsun bilet parasını kutuya... Biz neden İsviçrelilerden aşağı kalalım. Eğitimde, kendi kendinizi idare diye bir şey vardır. İdareye yardımcı olacak, kendinizi kendiniz yetiştireceksiniz./431
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.