Günümüzde şiiri, şiirden çok da felsefeyi birer ölü sanat durumuna getiren şey nedir, biliyor musunuz? Yaşamdan kopmuş olmaları. Yunanistan, yaşamı ülküleştiriyordu; öyle ki, sanatçının yaşamı bile şiirli bir gerçekleştirimdi; filozofun yaşamı, felsefenin eyleme geçişiydi; böylece yaşama karışırlar, birbirlerinden habersiz olacak yerde, felsefe şiiri besler, şiir felsefeyi anlatır, hayranlık verici bir inandırıcılığa ulaşırlardı. Bugün güzellik etkimez oldu; eylem de güzel olup olmamaya aldırmıyor artık; bilgelik ayrı görüyor işini.
İNSAN, TEVRAT, DİNLER, TANRILAR İLE İLGİLİ BİR İNCELEME
Son yıllardaki din ve dindarlık perdesi altında yapılan yağma talanın arkasından gelen ahlaki ve ekonomik çöküşün sebeplerini anlamak amacıyla Sümer, Babil, Mısır tarihi ve tanrılarını, Gılgamış, Herodot Tarih’i, Homeros’un İlyada’sı, İncil ve Tevrat-Zebur’u okudum. Kuran, hadis kitapları
İNSAN, TEVRAT, DİNLER, TANRILAR İLE İLGİLİ BİR İNCELEME
Son yıllardaki din ve dindarlık perdesi altında yapılan yağma talanın arkasından gelen ahlaki ve ekonomik çöküşün sebeplerini anlamak amacıyla Sümer, Babil, Mısır tarihi ve tanrılarını, Gılgamış, Herodot Tarih’i, Homeros’un İlyada’sı, İncil ve Tevrat-Zebur’u okudum. Kuran, hadis kitapları
Hayal kırıklığının kahkahası nedir?
Efsaneye göre Parmeniscus, Trophonius'un mağarasında gülme yetisini kaybetmiş, ama Delos adasında tanrıça Letto'nun biçimsiz heykelini görünce yeniden kazanmış gülme yetisini; aynısı benim de başıma geldi. Gençken Trophonius'un mağarasında gülmeyi unuttum; yaşlanınca gözlerimi açtım gerçeği gördüm, o an gülmeye başladım ve o zamandan bu yana da gülüyorum. Hayatın anlamının geçinmek olduğunu gördüm ve hedefi de yüksek bir mevki edinmekti. Aşkın rüyası, mirasyedi bir kadınla evlenmekti. Dostluğun nimeti, dar günde yardım almaktı. Bilgelik, çoğunluğun olmasını istediği şeydi. Coşku, nutuk atmaktaydı; cesaret, on dolar kaybetme riskini göze almaktı. Şefkat, sofra başındayken "Masaya buyurun" demekti. Dindarlık, senede bir komünyona katılmaktı. Bunu gördüm ve kahkahalarla güldüm
815 yılında, yani Avrupa’nın daha okuma yazma nedir bilmediği bir devirde, Halife Me’mun Bağdat’ta içinde bir milyon kitap bulunan Beytü’l Hikme/Bilgelik evi’ni kurar.
İnsan nedir? İnsan akıl ve iradedir
Ve sonra karakterdir: erdem ya da değil
Sonra kaderdir – Hintlilerin karma dediği
Ve benlikten sonra kutsal sessizlik gelir
En Yüce Nur’la olan ilişki gelir Allah’la. Ruhumuz Kendi’yi tanısın!