448 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sen Kimsin?
Sen Kimsin kitabıda Sevgili
Yılmaz Özdil
Yılmaz Özdil
diğer kitapları gibi Ülkemizde yaşanılan nice trajik olayları destansı bir anlatımla ifade ettiği vay be bunlarıda yaşamıştık diyeceğimiz bir eser. Kitabın hemen hemen her sayfası alıntı yapılabilecek bir bilgi kaynağı. Zamana zemine göre davranan, makyavelistlerinde maskesinin indirildiği nicelerinin ipliği pazara çıkarılmış. Siyaset,Politika konusuna ilgi duyan okurlara tavsiye ediyorum. Bol kitaplı günler
Sen Kimsin?
Sen Kimsin?Yılmaz Özdil · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20171,252 okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
(Spoiler içerir) "İNSAN YÜREĞİNİN İYİ OLMASİ İCİN AKLA İHTİYAÇ YOKTUR" Kitabın beni en etkilediği taraf sorulacak olsa sanırım yukarda yazmış olduğum sözü söylerdim. Gerçekten iyi biri olmamız için akla ihtiyaç mi duymamız gerekiyor? Sırf deli diye bir insana kötü biri diyebilir miyiz ya da o kişinin yüreğinin temiz olmadığını
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023173,6bin okunma
Reklam
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ahlaki Değerlerin Çöküşü
Savaş her ulus için inanılmaz yıkımlar getiren büyük bir kaostan başka bir şey değil. Bunun maddi yıkımı bir yana manevi yok edişi inanılmaz boyutlarda oluyor. İnsanların keyfi için bir anda sokakta yürürken kafanıza kurşun yiyebiliyorsunuz. Ya da çocuklarınızı gözünüz önünde torbalara koyup duvara çarparak öldürebiliyorlar, ahlaki erdemlerin yok sayıldığı, hiçbir dinin vahşiliği engelleyemediği bir durum oluşuyor. Garip yanlarından biri de kendi ataları eziyet görmüş olan Yahudilerin, şiddet oranı aynı olmasa da Filistinlilere de bu şekilde davranmaları. Dünya tarihi ile ilgili olabildiğince birçok eseri okuyarak bilgi edinmeye çalışıyorum, tüm semavi dinlerin aynı doğrultuda insanlar yarattığını görüyorum. Yahudi de Hristiyan da Müslüman da olabildiğince savaşta vahşi oluyor. Şimdi bazı dingiller çıkıp aksini iddia edebilirler de Irak içinde yaşanan Şia-Sünni çarpışmasında iki tarafta birbirinin kafasını kesmişti. Ortak düşman ABD iken, onla savaşmak yerine kendileri ile mezhepsel ya da ırksal farklılıktan ötürü birbirlerini boğazlıyorlardı, yaşlı, kadın çocuk demeden. İnsanların genelinde Ahlaki erdemlerin zerresi kalmamış artık. Kitapla ilgili içerik vermeyeceğim, okumanız da fayda var, ki zaten filmi de çekildi ve birçok alanda ödül aldı. Film hemen hemen kitap ile aynı bilgileri içeriyor, kitap daha fazla ayrıntıya yer veriyor.
Piyanist
PiyanistWladyslaw Szpilman · Koridor Yayıncılık · 2021965 okunma
353 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Muhteşem bir eser!
Mina Urgan
Mina Urgan
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun Anıları
Anı türünde yazılmış olan "Bir Dinozorun Anıları" Mîna Urgan tarafından kaleme alınmış olup kendi hayatından bahsetmektedir. Kendisini "dinozor" olarak nitelendirmesinin nedeni başta düşüneceğinizin aksine eski kafalı olmak veya yaşlı olmakla alakalı değildir, bundan kitapta bahsetmektedir. Eseri okurken Mîna Urgan'ın hayatının yanında görmüş geçirmiş olduğu dönemlerin siyasi yapısını, kendi aile yapısını ve babasının Tahsin Nahit olmasının etkisiyle babasının edebî hayatını, Tahsin Nahit'in eserleri hakkında bilgi sahibi olmakla birlikte Mîna Urgan'ın da babasının şiirlerini yorumladığını görebiliyoruz. Ayrıca Necip Fazıl Kısakürek'ten bahsettiği bir bölümde kendisinin şiir anlayışının değiştiği hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Hastalıklardan ve sigaradan bahsettiği bir bölümde Dr. Todd'un tedavi yöntemini öğrenme fırsatı sunuyor. Yine şair ve yazarlarımızdan biri olan Aziz Nesin'in düşünceleri hakkında bilgi alabiliyoruz. Kısaca birçok şair ve yazarla ilgili bilgi alabiliyoruz. Bu sebeplerden ötürü kitap gayet hoşuma gitti ve muhtemelen birkaç defa daha okuyacağım. Ayrıca araştıracağım birçok bilgi sundu. Dil bakımından ise oldukça anlaşılır ve sade bir dil olmasının da etkisiyle sanki kendisiyle sohbet ediyormuş gibi hissettim. Açıkçası kitabı bitirince sanki bir tanıdığımla konuşmamı bitirmiş gibi hissediyordum.
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211,5bin okunma
530 syf.
9/10 puan verdi
İlk bölümünde genel anlatım ve tanımlama ile Anksiyete bozuklukları hakkında detaylı ve doğru bilgi vererek, ister okuyucu doktor olsun ister hasta, bilişsel teşhisin doğru yapılması noktasında önemli detaylar sunmakta. İkinci bölümde ise (benim de en sevdiğim bölüm oldu) uygulama ve metot teknikleri sunarak adım adım neler yapılması gerektiği hakkında yol gösteren bir içeriğe sahip. Kitabın ingilizce versiyonuyla tanışma serüvenim biraz ilginç oldu. Önce kitabın ikinci bölümünün yasaklandığını öğrendim ve sadece ilk bölümüyle yayınlanmış hali geçti elime. İkinci bölümünün de yayınladığı sonraki basımlarına bakarak aldım kitabı. İyi ki de öyle olmuş, çok değerli bir bölümü es geçebilirdim. Zaten türkçe basımında da tamamı dahil edilmiş durumda. Yazar, olaylarla değil olaylar hakkında bireyin ne düşündüğü, ne gördüğü, ne algıladığı ve nasıl yansıttığına odaklanarak sorunun kaynağı olana yoğun bir eleştiri ve teşhis getiriyor. Çünkü insan anda kalmayı pek de beceremeyen bir canlı. Düşünceleri onu geçmiş ile gelecek arasında savururken kaybettiği yaşamını tekrar hatırlaması, çaresizlik ve belirsizlikle bezeli geçmiş ile gelecek hakkındaki düşünceleri bireyi kaygılanmaya ve bu yolla rahatsızlanmaya kadar götürdüğünden farkındalık kazanmak adına hazırlanmış bir el kitabı gibi. Bunun yanında Anksiyeteye neden olan ve olabilecek olan her konu başlığına kitapta denk gelmeniz mümkün. Tabi çözümüne de... Ayrıca tedavi gören endişeli kişiler için oldukça yararlı olabilecek, yaşadıkları sorunu ve kendilerini ifade etmekte oldukça yarar sağlayabilecek bir kitap.
Anksiyete Bozuklukları ve Fobiler
Anksiyete Bozuklukları ve FobilerAaron T. Beck · Litera Yayınevi · 201157 okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz,aşkı öğrenemesek de... Elif Şafak'tan okuduğum her eser yazara hayran olmama sebep. Bu ne güzel bir anlatım, ne güzel bilgi ve ne güzel bir kurgu... Bazı kitaplar vardır, hani okurken sanki sizi de kitabın içinde o anlara şahit kıldıran, karakterlerin arasında dolaştıran, o dönemde, onların arasında onlardan biriymişsiniz gibi bir his verdiren kitaplar... Ben de işte gerçekle kurgunun iç içe olduğu bu kitabı okurken o hissi doyasıya hissedenlerden oldum. Bu eser benim için ayrı bir öneme sahip. Kitabı okurken o kadar benimsedim ki her sonuna yaklaştığımda daha yavaş okudum hep devam etsin istedim... Ama maalesef her güzel şeyin sonu olur zaten değil mi? :) Eser, Mimar Sinan'ın 4 çırağından biri olan Cihan'ın hikâyesi üzerine kurulu. Cihan, hem filbaz hem de mimar kalfası. Mimar Sinan'a karşı sadık, iyi bir öğrenci. 3 Padişah dönemine yer vermiş yazar. Dönemin camileri, insanları, yaşayış biçimleri, iktidar kavgaları, bilime karşı tutumları, dine olan bakış açıları ele alınmış. Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı olan Mihrimah'a âşık Cihan. (Mihrimah, Güneş ve Ay demek. Çok güzel bir isim değil mi?) Adına yaptırılan Mihrimah Sultan Camii'ye de gitmek bir gün nasip olur inşallah. Kitapla kalın, sevgiler.
Ustam ve Ben
Ustam ve BenElif Şafak · Doğan Kitap · 201312,4bin okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.