Yaptığımız en büyük yanlış, onu mükemmel bir bilgi olduğunu ve bir anda son haline geldiğini düşünmek.
Sayfa 32
"Asâletini Kaybeden İrfan"
Asırlar geçti, birer birer söndü meşaleler. İrfan asâletini kaybetti. Hafızaya çakıl taşı gibi saplanan bilgi kırıntılarına yeni bir ad bulduk:Kültür. Genç kuşaklar, Batı’nın bit pazarlarından ithal edilmiş bu hazır elbiselere küçümseyerek bakıyor.
Hoca, öğretmen oldu; talebe, öğrenci. Öğretmen ne demek? Ne soğuk, ne haysiyetsiz, ne çirkin kelime. Hoca öğretmez; yetiştirir, aydınlatır, yaratır. Öğrenci ne demek? Talebe isteyendir;isteyen, arayan, susayan.
Sayfa 101Kitabı okuyor
Hünerli, bilgili kişi iyidir amma, iblisten ibret al da ona da pek değer verme.
İbliste bilgi vardı amma, dün aşkı yoktu..
Kitapların alanından çıkan hayat adeta inciticiydi; kitaplarda canlı bir fikir, bir his, bilgi vardı.
Saklambaç
".. Parayı sever misin John? Hayatında bir değişiklik olsun ister misin? Minik dairende müziklerin, kitapların ve şarap şişelerinle mutlu olduğunu söyleme bana."
Rebus şaşırdı. "Evet, senin hakkında bilgim var John. Bilgi benim silahımdır."...
Sayfa 295 - Alfa yayınları, John Rebus ve Finlay AndrewsKitabı okudu
Eskilere göre din, felsefenin bir taklididir. İkisi de aynı konuları içerir ve varlıkların ilkeleri hakkında bilgi verir.
Sayfa 44Kitabı okudu
Scheiner güneş lekelerini Galile’den önce bulduğu halde keşif şerefinin Galile’ye verilmiş olmasından
şikayet edip dururken kendisini teselliye çalışan birinden aldığı cevap şu olmuştur: “Oğlum, boşuna
üzülüyorsun. Ben Aristo’nun eserlerini mütaaddit defalar hatmettim; böyle lekelerden hiç bahsetmiyor. Teleskopundaki mercekleri değiştir. Çünkü kusur onlardadır. Ulvî âlem Aristo üstadımızın söylediği gibi kusursuz ve lekesizdir.” işte Avrupa skolastiğinin başlıca ve bâriz kusuru bilgi edinmek için gayritabiî olan bu zihniyetten silkinememekti.
Gündoğan Yayınları 2010 Sayfa: 25
- Hiç şüphesiz ki Allah kâinatı yaratmış ve her tür canlıya da kendine has bir hayat biçimi vermiştir. Ayette de; "Bizim Rabbimiz, her şeye hilkatini (kendine has özelliğini) veren, sonra da doğru yolu gösterendir." der. (Tâhâ, 20:50.)
Yüce Mevla'nın kudreti insanı insan gibi yaratmaya, maymunu da maymun gibi yaratmaya yeterlidir. Birini diğerine dönüştürdüğüyle ilgili ne ayetlerde de ne de hadislerde herhangi bir bilgi yoktur.
"Milletimizin en soylu, en belirgin, en göze çarpan özelliği, doğruluk duygusuna sahip olması, bunu daima istemesidir. Her yerde, her ne pahasına olursa olsun, layık olup olmadığını düşünmeden, ille önde bulunma isteği, horozlanma huyu yoktur halkımızda. Dışta bulunan, sonradan ortaya çıkmış kabuk kısmını kaldırıp da özü yakından ve tamamıyla objektif olarak inceleyecek olursak, halkta hiç ummadığımız birtakım şeylerle karşılaşırız. Bilginlerimizin halka çok bilgi verebilmesine imkân yoktur. Hatta kesin olarak söyleyebilirim ki, aksine onlar birçok konuyu halktan öğrenmelidir."
"Bilgi ne garip bir şeydi. Şişede hapsedilmiş bir cin gibi yıllarca duruyor, senin gelip kapağını açacağın günü bekliyordu."
