Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
285 syf.
·
Puan vermedi
Sayın İlber Ortaylı’nın kendinizi sanki karşınızda o varmış gibi hissetmenizi sağladığı ölçüde bilgi kokan ve samimi bir üslup ile soru-cevap şeklinde kaleme alınmış bu kaliteli eserde ecdadımızın dünya tarihi boyunca nasıl hükmettiği anlatılmakta. Her Türk gencinin mutlaka kütüphanesinde bulundurması önerilir..
Türklerin Altın Çağı
Türklerin Altın Çağıİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20172,279 okunma
Bunu işteyken paylaşmasaydım iyiydi.
Çalışma düzeni denilen şey sona ermiştir. Üretim dũzeni de sona ermiştir. Ekonomi politik sona ermiştir. Bilgi ve anlam birikimine yol açan gösteren/gösterilen diyalektiği ile birikime dayalı söylevin çizgisel sözdizimi sona ermiştir. Toplumsal üretim ve birikimi olası kılan tek şey, yani değişim değeri/kullanım değeri diyalektiği de aynı anda sona ermiştir. Ticari malın çizgisel boyutu sona ermiştir. Göstergenin klasik çağıyla üretim çağı sona ermiştir. Bütün bunlara bir son veren şeyin adı DEVRİM değil bizzat Kapitaldir. Üretim biçimiyle toplumsal belirlenmişliğe yine kapital son vermiştir. Ticari değerin yerine yapısal değeri getirip koyan da odur. Sistemin güncel stratejisini tamamen o yönlendirmektedir.
Sayfa 15 - Üretimin Sonu / KindleKitabı okuyor
Reklam
Narsisizm konusunda bilgi üreten en önemli kuramcılardan Otto Kernberg narsisistik ve borderline kişilik yapılarını nevroz ile psikoz sınırında, ruh sağlığının en önemli konuları olarak ele alır. Deneyimli ve donanımlı bir psikoterapistin bu konuda Kernberg’e katılmaması mümkün değildir. Çünkü narsisizmi anlamadan özellikle yaşadığımız çağı, bu çağın ilişkilerini, bireysel ve toplumsal sorunlarını ve tabii ruh sağlığını anlamak mümkün değildir.
Osmanlılar'ın matbaa karşısında tutumları özellikle ilginçtir. III. Murat'ın 1590'lardaki bir fermanıyla, Arap harfleriyle italya'da basılmış, dini olmayan kitapların satışı serbest bırakılmıştı. Osmanlılar matbaanın yararlarını biliyorlardı; Peçuylu (Peçevi) (ö. 1650) Macar kaynaklarına göre matbaanın geniş bir tarifini yapar ve ilmin yayılması için faydasından söz eder. Elçi Busbecq, 1555 gibi erken bir tarihte Osmanlıların dini kitaplar basmayı günah saydıklarını yazar. İstan­bul'da göçmen Yahudilerin kendi kitaplarını bastıkları bir matbaa ise, 1494'ten önce kurulmuştu. Osmanlı-Türk Matbaası ancak 18. yüzyılda bir devlet girişimi sonucu kurulmuştur. 1683- 1699 bozgun yıllarında Osmanlılar Batı medeniyeti­ nin üstünlüğünü kabul etmiş ve laik uyanma çağı başlamıştır. Damat İbrahim Pa­şa'nın sadrazamlığı sırasında, 1721'de Fransa'ya elçilikle gönderilen açık fikirli Yirmi Sekiz Mehmet Çelebi'ye, Avrupa icadları hakkında bilgi toplama talimatı verilmişti. Onun oğlu Said Çelebi Paris'te matbaa ile ilgilenmiş, daha sonra bir matbaa kurmak için girişimde bulunmuş, Sultan'ın iznini sağlamış, (1727) mat­baa işlerinden anlayan bir Macar'ı, İbrahim Müteferrika'yı bularak ilk matbaayı kurmuştur. Verilen izinde, yalnız din dışındaki eserleri basması kabul edilmişti. Matbaanın bastığı ilk eser Vankulu lûgatıdır (1729)
Sayfa 202 - PdfKitabı okudu
Malumat Çağı
Malumat eşyaya ilişkin bilgilerin toplamını ifade eder, enformasyon dediğimiz şeydir. Enformasyon çağını "bilgi çağı" diye çeviriyoruz, aslında bu da yanlış, kastettiğimiz malumat çağıdır. Maalesef Türkçeye "bilgisayar" diye tercüme ettiğimiz bir kelime var: computer. Programlama (computing) işlemleri sayılarla yapıldığı için bu şekilde tercüme edilmiş. Halbuki "bilgisayar" sanki bütün bilgileri sayan kişi gibi anlaşılıyor. Şu anda o işlevi, internete de verdik. İnternetin malumat deposu olduğu doğrudur.
Sayfa 37 - Mecra yayınları
Birbirlerini kitlesel ölçekte öldüren hayvanların varlığı bizim de aynı şekilde hareket etmemiz gerektiği anlamını taşımaz. Tıpkı diğer hayvanlar mükemmel bir uyum içinde yaşıyorlar diye bizim de böyle bir zorunluluk altında olmayacağımız gibi. Doğanın bize sunabileceği yalnızca bilgi ve ilhamdır, hazır reçeteler değil.
Sayfa 52 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Reklam
Enformasyon Çöplüğü
Önce bir alt çizelim. Bilgi, enformasyon ve veri farklı şeylerdir. Hemfikir miyiz? Alev Alatlı'dan feyz alayım şimdi. O 'enformasyon'u 'malumat' olarak kullanıyor sanırım. Benim için fark etmez.. teki İngilizce, diğeri Arapça nasılsa. Ve ikisi de 'BİLGİ' demek değil. Bilgi kelimesine hakketiği saygıyı göstermekte bir sakınca yok. 'Bilgi çağı'nda yaşamıyoruz. 'Enformasyon çağında yaşıyoruz.
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
464 syf.
7/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Mısır çok uzun süre ayakta kalmış muhteşem bir menediyet olup, bir o kadar da yıldırım çeken ağaç gibi başından bela eksik olmayan bir medeniyettir. Bu imparatorluk güvenli olmayan bir medeniyetti. Mısır medeniyeti gerek saray entrikaları, gerek savaşlar, gerekse istilacılara karşı verilen mücadelelerde yıkılmanın eşiğine geldi. Günümüzden geriye
Antik Mısır Sırları
Antik Mısır SırlarıErgun Candan · Sınır Ötesi Yayınları · 2018248 okunma
ZORUNLU BİBLİYOGRAFLIK İstanbul Kütüphanelerine Göre Üç Bibliyografya: Birgili Mehmed Efendi Bibliyografyası/Ebussuud Bibliyografyası/Âlî Bibliyografyası Atsız, 1952-1968 yılları arasında, 16 yıl boyunca Süleymaniye Kütüphanesinde tasnif memurluğu yapmıştır. Başlıca işi, İstanbul kütüphanelerindeki yazmaların tavsifini yaparak onları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.