Felsefe-Bilim ve Din +11
Modası çoktan geçti!Akılcılık mas
kesi altında bayağı bilimcilik yapıyor
sunuz.Yazık ki bilimin kesinlikle iflas ettiği öğreneli yıllar oluyor sözlerine şöyle karşılık veririz:Sizin bilimcilik diye adlandırdığınız ve bizim karşı çıktığımız bu davranış,akılcılığın yan
lış bir yorumudur.Sözde bilimci dediğiniz kimse aslında,bugünün bilimi adına yarının bilimine yolu ka
pamaya yeltenen kimsedir;kendi bilgisinin çerçevesi dışında kalan sorunları,çözümleri incelemeye yanaşmayan kimsedir.Bilimsel çabanın durmadan ilerleyen bir hareket,durmadan yenileyen bir eleştiri olduğunu anlamayan, doğma
tik kafalı kimse.Bu çeşit bir bilimci sahte bir bilgindir gerçekte;
Sayfa 74 - ebyKitabı okuyor
"Sezinlemek, burada aşk sezgisi var, sisler arasında sezinleme. Daha sonra görüntü kesinleşir; sis, ya su damlacıkları, ya dolu, ya kar ya da taş halini alır. Bilim, bir dolu fırtınasıdır. Hayır, hayır, sis, sis! Ve yine sisli bir ışıltı gibi, bu bulutların arasından güneşi görse.."
Sayfa 18Kitabı okuyor
Felsefe-Bilim ve Din +11
Dünyayı anlama yolunda kişioğlunun gösterdiği bu çabaya çizilen her sınır,
gerçeği ararken daha derine ve ileriye gitmesini önleyen her yasak,bizi çö
zülmez sırlara ve özgür eleştirinin
yerini alacak akıl dışı inançlara bağ
lanmaya çağıran bilimi doğmalar önünde eğilmeye zorlayan her hare
ket,insanların kurtuluşunu tarih bo
yunca köstelemekten başka bir şeye
yaramamıştır.Akılcılığın,akla ve bilime yaslanan çabalarının cesareti
ni kırıcı hiçbir sınır ve yasağı tanıma
ması bundandır.
Sayfa 73 - ebyKitabı okuyor
Felsefe-Bilim ve Din +11
Özgür düşünceyi her şeyin üstünde tuttuklarından ötürü hep bozguncu
luk ve ahlaksızlıkla suçlandırılmıştır.
Sanki Erdem yalnız bilgisizlikte,ahlak ise yalnız alıklıkla burunurmuş gibi!
XVII. yüzyılda özgür düşünülmüş kişilere sapkın adı takılmış,XVIII. yüzyılda Tanrı’ya inanmayan kişilerin namuslu olamayacağı öne sürülmüş,
felsefi maddeciliği benimseyen en kusursuz,en tutarlı akılcılara hep kuş
kutla bakılmış,bunun için,çift anlamlı
materyalist sözcüğünden haince ya
rarlanilmıştır.XX. yüzyılın insanları.
eğer mağara insanlarından başka türlü yaşıyorlarsa;eğer öbür bir çok
canlılardan daha zayıf ve basit hay
vanlar olarak kalacak yerde,yavaş yavaş yeryüzünde ön sıraya geçmiş
şer,doğanın kuvvetlerini buyrukları
altına almışlar ve küreyi insancıllaştır
mışlarsa yani dünya üzerinde insanın
varlığını ve iradesini duyurmuşlarsa,
bu,ancak akılcılık dediğimiz sürekli
çaba yardımıyla olmuşturEğer insan
lar kendilerini ezen gizemli kuvvetler
önünde,bu kuvvetleri anlamaya,yen
meye ve kullanmaya çalışmayıp da
dize gelmeye katlansalardı,yıllar yılı
yontma taş dönemindeki gibi yaşa
tıp gideceklerdi.Nitekim,kölelik be yoksulluktan ateşe taparak değil. ateşi yenerek ve kullanarak kurtuldu
lar
Sayfa 73 - ebyKitabı okuyor
CHP'li Ayşenur Arslan:
"Yer sofrasında yemek yiyen bir akıldan siz bilim falan beklemeyin."
O sırada Japonlar...
İşte cehalet böyle bir şey arkadaşlar.
Cinsiyet üzerine
Hayırr! Cinsel uzuv veya cinsiyete özgü dış görünüş dışında kadın ile erkek gerek hormonal, gerek nörolojik, gerek duygusal, ve hatta amaçsal olarak da birbirinden çok farklılardır. Mesela aşk konusunu irdeleyelim. Erkek yaşamı boyunca ergenlik ile ölüm arasında cinsel yaşamını kısıtlayan doğurganlık gibi bir faktör olmadığı için olabildiğince daha fazla dişiyi dölleme çabası içindedir. Aynı şekilde dişi hem kendisinin hem de yavrusunun güvenliği için olabildiğince en sağlıklı ve en güçlü erkek arayışındadır. Aynı şekilde anne karnında cinsiyet oluşumunu başlatan ve devam ettiren hormon banyolarında bu hormonlar kadın zihnini daha sosyal daha empatik ve duygusal olarak kodlarken, erkek zihni daha analitik ve büyük ihtimalle avlanma becerisi dolayısıyla empatiden yoksun bir yazılıma sahip olur. Örnekler elbette arttırılabilir.
Bütün bunların yanında daha küçükken çocukların zihnine işlenen kültürel kodlar, kadının o kültürdeki yeri ve önemi gibi etmenler de toplumsal cinsiyet rolünün gelişmesinde çok önemli fakat fizyolojik olarak psikolojik olarak ve nörolojik olarak kadın ile erkek birbirinden o kadar farklıdır ki farklı gezegenlerde evrimleşmiş gibiler.
Nergizoloji
@nergizgnn
·3h
(Kadınlar ile erkekler arasındaki farkların en önemlisi cinsel organların farklılığıdır, bunun dışındaki herşey sonradan öğrenilmiş davranıştır.)
Sayfa 44Kitabı okuyor
