“Hamilelikte annenin hücreleri ve DNA’sının fetüse taşındığını biliriz. Daha az bilinen bir gerçekse, bu alışverişin iki yönlü olduğudur. Çocuğun hücreleri de annenin organlarına taşınır. Annenin bedenine yerleşirler, beyninden ayak parmaklarına kadar. Doğumdan sonra hatta doğum başarıyla gerçekleşmese bile, o hücreler, bir kadın hayatta kaldığı sürece yaşamaya devam eder bazen. Bu yüzden bir anne ve çocuğu, iç içe geçmiştir, ayrılmaz bir biçimde. Bu kaçınılmaz bir şey, biyoloji. Peki bilim insanlarının bu hücrelere verdiği ismi biliyor musunuz? Kimerik hücreler. Adı Kimera’dan geliyor, Yunan mitolojisindeki bir canavardan. Farklı hayvanların bedenlerinin karışımından oluşan melez bir canlı. Bir aslan kafası, keçi bedeni, yılan kuyruğu gibi. Evet. Sayın jüri üyeleri, öyle sanıyorum ki biz kadınlar, hepimiz birer Kimera’yız. İçimizde annelerimizin ve kızlarımızın izlerini taşıyoruz. Ve ileride kızlarımız da buna karşılık bizim izlerimizi taşıyacak. Bu asla sona ermeyen bir zincir. Buna göre, bir anlamda biz kadınlar, hepimiz birer canavarız da. Fakat çok insancıl canavarlar. “ Saint Omer
"O günde Rab, Abraham'la ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine (soyuna) verdim." Tekvin/15 - Tevrat (Vadelmiş Topraklar) Uluslararası Hukuk'u hiçe saydıran, insan hakları ve hürriyetlerini görmezden geldiren Tevrat ayetleri yukarıdadır. Bu, İsrail'in şeriatıdır. Bir dinin, şeriatla radikalleştiğinde toplumları, akıldan ve düşünmekten ne kadar uzaklaştırdığına şahit oluyoruz. Herkesin inancı kendine doğru! Başkalarının ki yanlış fakat sadece bizimki doğru! Şu unutulmamalı ki; çatışmayı, gözyaşını ve akan kanı inançlar durduramaz. Çünkü inanan bir beyin uyuşmuştur. Düşünsel ve sorgusal alanı durmuş bir beyinle çok ta fazla bir diyalog kurmak mümkün değildir. Birgün, bütün inançların yerini tamamıyla bilim ve aydınlanmanın alacağına dair şüphem yoktur. Fakat bu, daha fazla çocuk ölmeden, kadınlar ve zayıflar eziyet çekmeden gerçekleşmeli artık. Biz beynimizi bir inancın kölesi yaparsak eğer, önce kendimizi, sonra yaşadığımız ülkeyi hatta tüm dünyayı kurtaracak büyük bir potansiyeli köreltmiş hatta öldürmüş oluruz. #emraah
Reklam
Dünya ateist olma yolunda tehlikenin farkında mısınız? Ateistler sonunu getirecek. Savaş çıksa ilk ölenler kadınlar olur tecavüze uğrar ve öldürülür. Şu anda bile sokak da her yerde seks peşinde olan ateistler her şeyi yapabilecek potansiyeldeler. Bu dünya ya kendimi gerçekleştirmek için geldim her gün biriyle seks yapayım diye değil. Taksiciden tut, bakkala kadar. Herkes ateist olmuş. Nasıl güvende olacağız. Eşin dediğin insan bile ateistse seni defalarca aldatıp istemediğin şeyler yapabilir. Bilim insanlari nereye götürüyor. Kimseyle konuşamayacak miyiz? Her selam verdiğimiz yatağa mi atmak isteyecek niye yaşıyoruz.? Ateistler kendini geneleve kapatsın bence bol. Bol seks yaparlar hiç durmadan. Aşka seviye inananlar da zaten depresyon da kendini hayatta tutmaya çalışıyor. Kendini herkesten soyutluyor. Ne olacak bu dünyanın hali? Kimse dur demeyecek mi?
Ursula K. Le Guin’den, Bir Diploma Töreni için Kinayeli bir Konuşma
Ursula K. Le Guin
Ursula K. Le Guin
’in 1983’te Kaliforniya Mills College’da yaptığı mezuniyet töreni konuşması: Mills Koleji ‘83 mezunlarına bana ender elde edilen bu şansı tanıdığı için teşekkür ederim: bir topluluk önünde kadınların diliyle konuşma şansı. Mezun olanlar arasında erkeklerin de olduğunu biliyorum ve onları dışlama gibi bir niyetim katiyen yok. Bir
Kadınlar Ülkesi
Kadınların değerini erkeklerin gördüğünü gösteren, kadınlar olmasaydı neler olabilirdi adlı feminist bir bilim kurgu. Kadınların çoğu zaman sadece çocuk bakmak, ev işi yapmak ve ilişkisel bir obje olarak görüldüğü toplumlara ithaf edilmiş. Aslında bakacak olursak bunların hepsi için dahi kadınlar çok kıymetli ama ne
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar Ülkesi
kadar değeri biliniyor? Tartışılır. Kadınlar olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı elbette ama erkekler olmadan da olmazdı bence. Kadınlar erkekler hepsi kendi içinde önemli ve kıymetli varlıklar. Herkes herkesin kıymetini bilmeli Zaten bu kadar kusursuz bir ülkede yaşamak nasıl olurdu acaba? Büyük ihtimalle ben sıkılırdım, sıkılırdık.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar Ülkesi
(inceleme)
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Reklam
226 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.