Bu yazıyı taraflı bir tavırla okuyorsanız, sizin de doğruyu duymaya ihtiyacınız var. Zira yalan söylenirse; kitap, doğru söz söyleme sanatı ismine zıt bir yönde gider. Mevzu, kadın erkek eşitliği.
Doğru konuşmak bunun neresinde diyebilirsiniz? Bir şeyi çok konuşunca yeterince algı oluşturabilirsiniz, ancak bu, onun hak nezdinde doğru olduğu anlamına gelmez ve doğruluk derecesine getirmez. Dünyada üzerine en fazla konuşulan konulardan biridir: Erkek kadın eşitliği.
Evet, doğrudur; doğruluk erkeğe de kadına da eşit mesafededir. Kadın ile erkek birbirinin zıttı değildir. Birbirinin tamamlayıcısıdır.
Erkek de insan, kadın da insandır. Başta bunu kabul edelim. Doğruluk veya yanlış söylemek sadece erkeğe ve kadına mahsus degil; insana mahsus bir haldir.
Değerlendirme sadece cinsiyet üzerinden olursa; istemediğiniz kadar zıtlık, bilimsel araştırma bulunabilir. Fiziki farklılıklar, zıtlık degildir, manada bir zıtlık yoksa eşitlik hasıl olur.
Erkek ile kadın arasına İslamiyet'in çizdiği beynelmilel/evrensel cizgi; mahremiyettir. Bu çizgi, kadın erkek eşitliğini sağlar. Çünkü bu cizilen değer, her yerde eşittir. Ve erkek ile kadını zıtlaştırmaz. Diğer türlü mahremiyet aradan kalkarsa, asıl zıtlık ve zıtlaşma o zaman başlar.