Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
--ÖZENSİZ VE UZUN KİTAP NOTLARI--- Metafiziksel önermeler ise ne evren üstüne bilgi veren ne de mantıksal önermeler gibi doğruluk ya da yanlışlıkları kendi içlerinde olan önermelerdir. Yani bunlar ne doğru ne de yanlıştırlar. Bu önermeler hiçbir bilgi veremezler. Bu nedenle de aslında önerme değildirler. Ne var ki, metafiziksel önermeler, hem
Çağımızda gelişmişliğin bir ölçütü de halkın bilgi ve kültür düzeyidir. İleri ülkelerde bu düzeyi yükseltmek amacıyla bütün basın yayın organlarının el ele verdiğini görmekteyiz. Bilimsel konuları geniş yığınlara tanıtma, sevdirme ve onları aydınlatmada başta televizyon olmak üzere, kitle haberleşme araçları etkin bir rol oynamakta.
Sayfa 7
Reklam
ruhani liderler ve kutsal kitaplar bize inancın dağları yerinden oynatacağını bildirmektedir ve bu bilgi günümüzde daha derin ve özellikle de daha bilimsel bir boyut kazanmıştır. Sadece gerçek inanç, dünyamızda yeni şeyler yaratma gücüne sahiptir.
Sayfa 24 - FranckhKitabı okudu
Aristo'nun öğrencisi olan İskender bilim alanında büyük rol oynamıştır. Yanında bulundurduğu bilim adamlarına fethettiği ülkelerin coğrafi durumu, iklimi, hayvanları ve bitkilerine dair incelemeler yaptırmış, böylece birçok bilimsel malzeme toplanmasını sağlamıştır. Mesela ordunun geçtiği yolları mühendislere ölçtürmek ve konakları tespit ettirmek suretiyle sonraki İskenderiyeli bilgi Eratostenes'in coğrafya araştırmaları için bir temel hazırlamıştır. Harpalos'un Babil'de bir bitki bahçesi kurarak Akdeniz'in çeşitli bitkilerini yetiştirmek istemesi o zamanın doğal bilimler alanındaki araştırmalara gösterdiği ilgiye güzel bir örnektir.
Sayfa 475Kitabı okudu
Aristoteles’e göre, bilgi duyumla başlar, ancak duyum değil­dir. Bilgide duyumun yanında başka bir öğenin, aklın işe karışması söz konusu olmazsa asla bilim (veya felsefe) meydana gelmez. Buna karşılık Platon daha ileri gider: Bilgi ne duyumla başlar, ne de duyuma ihtiyaç gösterir. Platon’a göre içine duyumun karıştığı bir bilgi bilgi değildir. Yalnız başına akıl ve ancak akıl, bilginin kaynağıdır. Çünkü ancak yal­nız başına o, bilimsel veya felsefi bilginin standartlarına ulaşabilir. Duyum ise akla yardıma olması şöyle dursun, ona engeldir.
“Bilimciliği savunanlara göre bilimsel bilgi dışındaki bilgi türleri meşru değildir; yalnızca doğa bilimleri ile elde edilen bilgiye itibar edilmelidir. Oysa bu, bilimin gerektirdiği bir dünya görüşü değildir.”
Sayfa 19 - Vadi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aristo'nun Çalışmaları
Şekilden ziyade özü ve pedagojik hususları gözönünde bulunduran, bu yüzden üslup bakımından Eflatun eserleri çapında olmayan bu yazılarında Aristo nesneleri sınıflara ayırmak ve bu sınıfları bir sistem halinde birleştirmekle sınıflandırıcı ve sistemleştirici bilginin üstadı olarak karışımıza çıkmakta, bilimin bütün kollarıyla meşgul olmakta ve
Sayfa 432Kitabı okudu
Aynı soru hâlâ cevap beklemektedir: Dinin ve dinî düşüncenin tarihsel analizinden ve eleştirel düşünceden böylesine korkmanın, kaçmanın sırrı nedir? Bir sarmala dönüşen bu korkunun neticeleri nelerdir? Öyle görünüyor ki bu durum böyle devam ederse, bu korku tedavisi mümkün olmayan amansız bir hastalığa dönüşecektir. Mevcut durum hükümetlerle din adamları arasında bir Katolik evliliğine* dönüşmüştür. Hükümetler siyasi ve toplumsal olarak kaybetmiş oldukları meşruiyetlerini sürdürmek için din adamlarının desteğine ihtiyaç duymakta, din adamları da insanlar üzerindeki otoritelerini sürdürebilmek için hükümetlerin desteğine ihtiyaç duymaktadırlar. Ancak her iki taraf da unutmaktadır ki insanlar bilgi ve şuurla donanmazlarsa, küreselleşmenin her şeyi silip süpüren fırtınası hepimizi savurup bir kenara fırlatıverecektir.
Sayfa 31 - Mana Yayınları
Büyü ve Bilim..
"Mesela büyüyü kabul edenler için büyünün geçerliliği, bilimi kabul edenler için bilimin geçerliliği ile aynıdır. Büyüyle ilgili bir açıklama ile bilimsel bir açıklama arasındaki fark, bilimsel açıklama sisteminin oluştu­rulma şeklinde ve geçerlilik kriterlerindedir. Bilimsel bir önerme için elzem olan dört kuraldan söz edebiliriz. Aynı sırada olmaları şart değildir fakat bir şekilde örtüşürler. Bunlar: a. Açıklanacak fenomeni (ya da fenomenleri) bir gözlemci grubu tarafından kabul edilecek biçimde tasvir etmek b. Açıklanacak fenomeni gözlemci grubu tarafından kabul edilecek biçimde ortaya koyabilecek bir kav­ram sistemi önermek (açıklayıcı hipotez) c. Gözlemci grubu tarafından yapılacak gözlemler için koşulları tasvir etmenin yanı sıra, (b)'den yola çıka­rak, bu önermede açıkça göz önünde bulundurulma­yan başka fenomenler elde etmek d. (b)'den yola çıkılarak elde edilen bu diğer fenomenleri gözlemlemek." -Francisco Varela, Bilgi Ağacı, Metis Yayınları, syf: 58
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.