Sokrates döneminde pyskhe sözcüğü, günümüzdekinden oldukça farklı anlamlarda kullanılıyordu. Peki, Sokrates bu sözcüğün kullanımına tam olarak ne tür bir katkıda bulunmuştur? Guthrie, bu soruyu Sokrates'in insan pyskhe'sini gerçek benlik olarak düşünmesi şeklinde yanıtlar. Sokrates'e göre yaşayan insan pyskhe'dir ve Homerosçu kahramanların kesin bir şekilde öncelik verdikleri beden, insanın yaşamak için kullandığı aletler ya da araçlardan ibarettir. Zanaatkar ancak araçlarına hakim olduğunda iyi bir iş çıkarabilir. Onun başarısı, bilgi ve uygulama gerektirir. Benzer şekilde yaşam da eğer beden pyskhe'nin emrindeyse iyi yaşanabilir. Böyle iyi düzenlenmiş bir yaşam duyu ve duyguların aklın denetimine bırakılmasını gerektirir. Buna uygun olan erdem, bilgelik ve düşüncedir. Pyskhe'yi geliştirmek, bilgelik ve hakikate özen göstermekle mümkün olur. Her ne kadar pyskhe'nin benlik ile ve benliğin de akıl ile bu şekilde özdeşleştirilmesinin İyonya bilimsel düşüncesinde ve Pythagorasçılıkta kökleri bulunsa da bu anlayı­şın geliştirilmesinde kesinlikle Sokrates'in yeni bir katkısı olmuştur. Şöyle ki o, iyi yaşamın bilgiyle, özellikle benlik bilgisine yönelik temel kavrayışla olan yakın bağlantısını açıklamıştır.
Sayfa 49 - (Guthrie, 2021: 450-451)Kitabı okudu
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
BDT'ye Giriş
Kitap kendi alanında uzmanlaşmış Amerika'da eğitim görmüş ve aynı zamanda Türkiye Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği başkanlığını da yürüten Profesör Doktor Hakan Türkçapar'ın son derece yalın, özlü ve hedefe yönelik anlatımıyla ön plana çıkıyor. Eser, gerek konu hakkında bilgi edinmek isteyenleri temel bilgi seviyesine taşıyacak planlamasıyla gerekse teorik anlatımların yanı sıra klinikteki uygulamalara yönelik örneklerle desteklenmiş içeriğiyle oldukça tatmin edici.Bu tür bilimsel içerikli kitaplarda çeviriden ziyade telif sser olmasını ayrıca önemserim. Zira okuyucuya kendi dilinde düşünülerek tasarlanmış ve yaratılmış olmasından kaynaklı çok daha geçen metinler oluyor. Özellikle BDT seansının bileşenleri, terapide temel teknikler, terapi notları gibi sahaya yönelik bilgilerin yanı sıra tıpkı tedavinin bir parçası olan BDT'nin ne olduğu, neyi amaçladığı, özü ve felsefesi hakkında da etraflıca bilgi sunuluyor İyi bir giriş kitabı olduğu kanısındayım. Keşke yazarımızın ek okuma yapmak isteyen okurlar için Türkçe kitap önerileri de eklenmiş olsaydı.
Bilişsel Davranışçı Terapi
Bilişsel Davranışçı TerapiM. Hakan Türkçapar · Epsilon Yayınevi · 2018687 okunma
Reklam
Yeni Çağ'da, sadece doğal bilimlerin değil dini gerekçelerin de akılla temellendirileceği görüşü hakim olmuş, daha sonra aydınlanmanın da etkisiyle metafiziğe karşı şüphecilik ortaya çıkmıştır (Topaloğlu, 2001, s. 22-23). Ateizm olgusu, aydınlanmacı paradigmanın temel ilkeleriyle yol almış ve temelini bu düşünceye dayandırmıştır. Felsefi düzlemdeki yeri ise pozitivizm, materyalizm, naturalizm, spiritualizm, sezgicilik, idealizm gibi akım ve düşüncelerden beslenmektedir. Ateistler, aydınlanmanın ışığında ve bilimsel gelişmeler karşısında metafizik düşünce ya da dini eğilimlerin giderek ortadan kalkacağını, olanaklı tek bilgi türünün bilimsel bilgi olduğunu savunmaktadır (Gülenç, 2011).
Sayfa 43 - Maarif Mektepleri Yayınları
Diyeceğim o ki , üniversitelerin kuruluş amaçlarına uygun olarak bilgi üretebilmeleri için bilimsel ve yönetsel özgürlüğe ve liyakate önem verilmelidir. Üniversiteleri bilgi üretemeyen ülkelerin 21. yüzyılın dünyasında söz sahibi olabilmeleri olanaksızdır.
440 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Duygular üzerine
Yazar Goleman öncelikle şu sorularla karşımıza çıkıyor:Neden yüksek IQ puanına sahip insanların hepsi hayatta başarılı olamıyor ?Bazı normal IQ'a sahip insanların gerisinde kalıyorlar ?Kitap bu soruları oldukça bilimsel verilerle açıklıyor .Başarılı insanlarda bulunan kendini motive edebilme becerisi ,ümit edebilme yeteneği ,öz denetim ,empati gibi becerilerinin de bulunduğunu ekliyor ve bu özelliklerin tamamına "Duygusal Zeka"adını veriyor .Yani başarılı olmak için sadece analitik zeka veya kavrama becerisi yeterli değil.Kitap konuyla ilgili çeşitli araştırmaları içeriyor ,bu yönüyle çok çeşitli ve güzel ancak fazla araştırma olduğu için akıcı bir dile sahip değil .Okurken yorulduğumu eklemeliyim .Ayrıca duygusal zeka becerilerini nasıl kazanacağımıza dair çok az pratik bilgi var .Kitap teorik kısmına yoğunlaşmış .Yine de bu konuya ilgi duyan kişiler için giriş niteliğinde bir kitap sayılabilir
Daniel Goleman
Daniel Goleman
Duygusal Zekâ EQ
Duygusal Zekâ EQDaniel Goleman · Varlık Yayınları · 20192,862 okunma
Bilimin bilgi sevgisi saikiyle gerçekleştirilmekten vazgeçilmesi, bilimsel araştırmalari güç istencinin nesnesi yapar. Bilim, teknik, endüstri veya ticaret alanlarında biriken bilgileri, Heidegger'in Nietzsche etkisi içinden, güç istencinin doğrudan sonuçları gibi açıklamak olanaklıdır. Nasıl ki Dasein, fazlalıklarından, bağımlılıklarından kurtuldukça Kartezyen özneye, modern bireye dönüşüyorsa bilimler de felsefenin kökensel bilgi sevgisini üzerlerinden attıkça güç istencinin hükmü altina girerler. Güç istenci, bilimin etkin kullanımıyla, varlık ve Dasein arasındaki bağlantıyı insan türü lehine çevirir ve dünyadan yalıtılmış, başkalarından uzaklaşmış bireyler yaratılmasına yardımcı olur.
Sayfa 56
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.