Celal Şengör

Celal Şengör
@bilimyaparak
Kur'an'ın o zamanın bir insanın dünya görüşü ve mantığı yansıttığı çok açık. Dünyanın, güneşin ve ay'ın evrendeki yeri, gökteki yıldızların mahiyeti, evreni ve dünyanın yapısı ve günümüzde çocukların bile bildiği gerçekleri yansıtmaktan çok uzak. Bütün bunlar bu kitabın ilahi değil insan yapısı olduğunu açık göstergeleridir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Reklam
Kur'an'da Allah insan gibi portre edilmiştir. Kur'an'ın pek çok yerinde Allah gökte yaşayan bir hükümdar gibi portre edilmiştir. Tahtı var, hizmetçileri var, insanları kendisine 'kul, köle' olsunlar diye yaratmış. Hala yatırdı Allah'ın ellerine (Maide 64, Sad 75), yüzüne (vech) atıfta bulunuyor (Bakara 115).
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Bakara Sure’sinde ‘Dinde zorlama yok’ (K. 2 Bakara 256) diye yazılıdır. İslamcılar buna dayanarak İslam’ın hoşgörü dini olduğunu söyler. Söylediklerini pekiştirmek maksadıyla: ‘Şüphe yok ki bu (Kur’an) bir öğüttür. O halde dileyen Rabbine götüren yolu tutsun...’ (K. 73 Müzemmil 19) ya da ‘Muhakkak ki bu kitap bir öğüttür. Kim dilerse ondan öğüt alır...’ (K.74 Müddessir 54-55) şeklindeki ayetleri okur. Buna benzer diğer ayet’leri ya da hadis’leri okuyarak şeriat dininde inanç özgürlüğü olduğunu savunur. Fakat bunu yaparken, söyledikleriyle çelişkiye düşercesine, İslam’dan başka ‘gerçek din’ olmadığını bildiren, başka din ve inanca yönelenleri ‘sapık’ ya da ‘kafir’ olarak ilan eden, ya da Tanrı’ya eş koşanları (müşrik’leri) ölüme götüren, daha başka bir deyimle inanç özgürlüğünü ve hoşgörüyü kökünden silen hükümleri sıralar. Örnegin Kur’an’daki ‘Müşrikleri nerede bulursanız öldürün’ (K. Tevbe 5; Al-i İmran 85) şeklindeki emirleri açıklar.
Propaganda YaynlariKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
En’am 107’de ‘Tanrı dileseydi puta tapmazlardı’ demekte, fakat birkaç ayet ileride ‘Allah dilemedikçe inanmazlar’ (En’am 111). Bundan anlaşılan şudur ki inanmak ya da puta tapmak Tanrı’nın dileğine bağlıdır ve eğer Tanrı dilemiş olsaydı kişiler puta tapmazlardı. Ancak ne var ki aynı En’am Sure’sinde: ‘... puta tapanlardan yüz çevir’ (K. 6 En’am 106) diye yazılıdır. Bunu pekiştirir nitelikte olmak üzere Tevbe suresi’nde de puta tapanların öldürülmelerini emreden şu ayet vardır: ‘...Müşrikleri (puta tapanları) bulduğunuz yerde öldürün,..’ (K. 9 Tevbe 5). Bir bas ̧ka deyişle, Kuran’a göre, Tanrı kis ̧iyi hem ‘putperest’ (müşrik) bırakmıştır, ve hem de ‘putperest’tir’ diye cezalandırmaktadır.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
En’am Suresi’ndeki şu ayet’dir: ‘Allah kimi doğru yola koymak isterse onun kalbini İslamiyete açar, kimi de saptırmak isterse... kalbini dar ve sıkıntılı kılar. Allah inanmayanları küfür bataklığında bırakır’ (K. 6 En’am 125). Dikkat edileceği gibi ilk iki tümce ile son tümce çelişki halindedir. Çünkü ilk iki tümceye göre kişi’yi ‘Müslüman’ ya da ‘Kafir’ yapan Tanrı’dır; fakat Tanrı, kafir yaptıklarını Cehennem’e atmaktadır.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Reklam
Yine Bakara Sure’sinin 6.ayet’i şöyle der: ‘Şüphe yok ki, inkar edenleri (kafir olanları), başlarına gelecekle (azab ile) uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar’ (K. 2 Bakara 6). Bu ayetin hemen arkasından şu ayet gelir: ‘Zira Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinde de perde vardır ve büyük azab onlar içindir’ (K. 2 Bakara 7). Görülüyor ki kişileri ‘kafir’ yapan, onların kalblerini ve kulaklarını mühürleyen Tanrı’dır. Fakat böyle olduğu halde Tanrı kendisinin ‘kafir’ yaptıklarını, büyük bir azab’a sokacaktır. Söylemeye gerek yoktur ki Tanrı’nın insanları, hem gözlerini ve kulaklarını mühürleyip kafir yapması ve hem de cezalandırması çelişmeli ve tutarsız bir davranıştır. Fakat İslamcılar bu hükümleri, sanki ortada çelişme yokmuş gibi müslüman kişinin beynine sokuşturuverir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Kur'an'ın gerçekten ele tutulur ve kendi içinde tutarlı bir kitap olduğunu zannetmek: Bu ise, inandığı kitabı okumamaktan ve bilmemekten kaynaklanır. Zannederler ki, Kur'an iyi bir kitaptır da, inanmayanlar sadece delil eksikliğinden inanmaz. Halbuki Kur'an binlerce yıl öncesinin mentalitesini yansıtan bir kitaptır. Elle tutulur yanı yoktur. Kendileri objektif bir gözle okusalar, hatta bırakın objektif gözü, açıp okusalar, bu kitaptaki pek çok tutarsızlığı ve ilkeliyi kendileri de göreceklerdir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Sineğin bir kanadında zehir, öbürü kanadında panzehir mi vardır?
Bu ise bir Hadise dayanır. Rivayete göre peygamber Muhammed'in çorbasına bir sinek düşmüştür, o da sineği tamamen çorbaya daldırıp sonra çıkartmıştır. Nedeni sorulduğunda ise sineğin bir kanadında zehir, diğerinde panzehir olduğunu, bu yüzden panzehiri de almak için tüm sineği çorbaya daldırdığını söylemiştir. Ateistforum'da bunun bir bilimsel gerçek olduğundan ve bir mucizeye işaret ettiğinden emin bazı Müslümanlar da gelip geçmiştir. Fakat bu iddianın geçerli bir tarafı yoktur. Sineğin bir kanadında zehir, diğerinde ise panzehir falan bulunmaz.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Müslüman kesimde Kur'an'da mucize bulmak çabaları ile alakalı olarak böyle bir iddia bulunmaktadır. Denir kim tuzlu su ile tatlı su karışmaz. Her şeyden önce, tuzlu su ile tatlı su karışır.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Bilim ile din bağdaşmaz. Din, bilimin ve bilimsel gelişmenin önünde bir engeldir. Bu yüzden de insanlara, özellikle de genç nesile bilimsel düşünmenin ilke ve kuralları öğretilmeli, dinsel değil bilimsel kafalar yetiştirilmelidir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Reklam
Ahlak penisleri din kökenli değildir. Kişi dini inançları ve kaynakları referans almadan da iyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı ayırabilir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Ateizm bir din değildir. Dolayısıyla ritüelleri, kuralları yoktur.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Tarihte yaşandığı söylenen mucizeler ise mitolojik hikayelerde ibarettir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
İnsanlar bundan sadece 15 bin yıl kadar önce kurtları evcilleştirmeye başladı. Bunların yavrularından gözüne hoş gelenlerin, kendi amacına uyanların birbiriyle çiftleşmesini sağlayarak bugüne kadar yüzlerce köpek ırkını üretti. Aynı yolla, tavukları, koyunları, inekleri yabani ırklardan geliştirdi. Doğadaki eciş bücüş, tatsız, küçük meyveleri sebzeleri, bugünkü dolgun, tatlı iri hallerine getirdi.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
Canlı dünyasında amansız bir rekabet, acımasız bir mücadele vardır. Herhangi bir konuda daha iyi uyum sağlayan (daha iyi gören, daha iyi uçan, eşeyli türlerde karşı cinse daha çekici gelen vs) bireyler hayatta kalır, diğerleri ise yok olur gider. Bu süreçte vicdan, merhamet yoktur. Böyle bir dünyayı bir yaratıcı yarattığını, tasarladığını söylemek ise, o yaratıcının aynı zamanda merhametsiz, vicdansız, esirgemez ve bağışlamaz bir varlık olduğunu söylemekle eşdeğerdir.
Propaganda YaynlariKitabı okudu
499 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.