Bilinç korkunç bir şeydir.
Mağrur ve zeki bir insan için acınmak da eğlenilmekten daha az feci bir şey değildir.
Sisifos Söyleni’nde kişiyi kendini öldürme düşüncesine yönelttikten sonra, aldatmacalardan uzak, bilinçli bir yaşama biçimine dönüşen umutsuzluk, nedeni ve yorumuyla birlikte, ilk yapıtta karşımızdadır: “Bir büyüklük gerekiyordu bana. Onu dünyanın en güzel görünümlerinden birinin gizli umursamazlığı ile derin umutsuzluğunun karşılaştırılmasında
Reklam
"Kötülük türlerinin çoğu toplumsal sistemlerimizin içine işlemiştir ve bu sistemlere hizmet eden bireyler yaptıklarının ciddiyetinin farkında olmayabilirler. Öte yandan bu insanların tarihin elinde basit birer kukla olduğunu da söyleyemeyiz.(...)Bu durumda söz konusu yanlış bilinç müteşekkir olmamız gereken bir şeydir. Korkunç şeyler yapan insanlar yaptıklarının en azından kısmen farkında olmasalardı, onların gerçek anlamda, içten gelen bir kötülüğe sahip olduklarını düşünmek zorunda kalacaktık. Ve bu da onların, şu an sahip olduğumuzdan daha iyi bir toplumsal düzen kurma hakkına ve yetisine sahip olup olmadıkları meselesini gündeme getirebilirdi. (...)Kötülük eylemlerinin çoğunun yanlış düşünme, ağır basan çıkarlar ve tarihsel güçlerden kaynaklandığı doğru olmasaydı, çok daha korkunç bir durumla karşı karşıya kalırdık. İnsan ırkının yaşamını sürdürmeye hakkı olmadığını düşünmek zorunda kalabilirdik."
Sayfa 128 - Kaş Yaparken Göz ÇıkarmakKitabı okudu
Bir zamanlar benim için şiir her şeyden önemliydi, hayatın amacıydı. Hakikatin dile getirilebiliyorsa onun ancak “kekemece” de olsa şiir olarak dile getirilebileceğini düşünürdüm. Gerçi şimdi de böyle düşünüyorum ama artık hakikati o kadar değerli bulmuyorum. Hem nedir ki hakikat yani doğruluk? Felsefe kitaplarında bu iki kavramın eş anlamlı
Doğru ya da yanlış, insanlar hakkında söylenenler, onların yaşamlarında ve özellikle kaderleri üzerinde yaptıkları işler kadar önemli bir etkiye sahiptir.İnsan üzerinde hep bir yük oluşturan ve suça meylettiren bir ten taşır ve ona boyun eğer.İnsan onu gözlemeli, bastırmalı, durdurmalı, ancak son raddede ona boyun eğmelidir. Bu itaat halinde günah
Bu ses tonu yüreğimin ezilmesine neden oluyor: Onu hayal kırıklığına uğrattim. Sonra tuhaf bir şey oluyor. Farkındalığım (kendime, ona, odaya, etrafımızdaki ve ötemizdeki fiziksel gerçekliğe dair) birdenbire bulanıklaşıyor. Ya da oynak, istikrarsız bir hal alı- yor. Dağılıyorum galiba. Kendimi kıyıya vuran dalgalarla eksilerek azalan kumdan bir
Reklam
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.