Baskı, bırakın İvmeyi durdurmayı, ulusal bilincin gelişimi­ ni iyice arttırır. Ulusal bilinç embriyon düzeyine ulaştığı an­ dan itibaren ezenle ezilen arasında tek çözümün şiddet oldu­ ğunu gösteren kan banyosu bu bilinci pekiştirir. Burada şunu da belirtmeliyiz ki, silahlı ayaklanma çağrısı yapanlar ya da örgütleyenler siyasi partiler değildir. Bütün bu baskıcı önlem­ ler, korkunun sonucu olan bütün bu eylemler liderlerin iste­ diği bir şey değildir. Bu olaylar onları hazırlıksız yakalar. O zaman sömürgeci yetkililer milliyetçi liderleri tutuklamaya karar verebilir. Ama bugünlerde sömürge ülkelerin hükümet­ leri kitleleri liderlerinden yoksun etmenin çok tehlikeli oldu­ ğunu gayet iyi biliyorlar. Çünkü o zaman halk kanlı ayaklan­ malara, isyanlara ve “vahşi cinayetler”e baştankara girişir. Kitleler “kana susamış içgüdüleri”ni serbest bırakır ve düzeni geri getirme gibi zor bir görevin verildiği liderlerinin serbest bırakılmasını talep ederler. Sömürge sistemini yok etme gibi dev bir göreve kendiliğinden şiddet yatırımı yapan sömürge halkı, kendisini çok geçmeden pasif, kısır bir slogan atarken bulur: “X ya da Y’yİ serbest bırakın!"4 O zaman sömürgeci yetkililer bu liderleri serbest bırakacak ve görüşmelere başla­ yacaktır. Sokaklarda dans etme zamanı gelmiştir.
İç ses daha dolu bir hayatın, daha geniş, daha kapsamlı bir bilincin sesidir...
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
Belirleyici bir dönem olan algı gelişimi sırasında beyin, soyut düşünme ve empati temelinde algılama işlevlerinin dağılımına denk düşecek biçimde sağ ve sol yarımkürelerde örgütlenir. Davidson ve Fox (1989), beynin daha yaşamın onuncu ayındayken kederi ve sevinci ayrı ayrı işleyebilecek kadar örgütlendiğini kanıtladılar. On aylık bebekler, neşeli
Sayfa 65 - Çitlembik Yayınları, 2. Baskı 2008, Dil, Bilinç ve Sağ ve Sol Beyin Yarımküreleri
Uzaklaşmada, kişi bir şeyden uzaklaşır ve uzaklaştığı şey annedir.. Bilincin en temel öznel yanı, kişinin kedisiyle dünya arasındaki ilişkidir.
Bilincin var olan içeriğini sürekli abarttığımız ve dorukta olmamız gerekirken aslında çok uzun bir tırmanışın ilk adımında olduğumuzu fark etmemiz büyük ve şaşırtıcı bir keşif olacağı için kişi öznel olarak tabii ki kendinin çok bilinçli ve bilgili olduğunu düşünür.
Nerden nereye… Muhteşem bir pasaj
Arketipin taşıyıcısı öncelikle kişisel annedir, çünkü başlangıçta çocuk onunla tam bir ortaklık, bilinçdışı bir özdeşleşme içindedir. Anne, çocuğun hem fiziksel hem de psişik önkoşuludur. Ben bilinci­nin uyanmasıyla ortaklık yavaş yavaş ortadan kalkar ve bilinç, bilinç­dışıyla zıtlaşmaya başlar, ki bu da bilincin önkoşuludur. Böylece Ben ve anne
Sayfa 41 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.