Eşitlik bir ütopyadır, çünkü bilinçlerin eşitlenmesi imkansızdır. Eşitlik düşüncesine kendini adamış bilincin gelişimi, eşitsizin bilinciyle olan eşitlenme olasılığını daha da azaltır.
Dünyadaki yaşama insan formunun zihin penceresinden baktığınızda gördüğünüz,dünya yaşamınızın başladığı doğum evresinden şu ana kadar öğrendiğiniz bilgiler perspektifinde olmaktadır.Sorgulanmayan bilgiler zamanla inanca dönüşür ve kalıp düşünce olarak bilinçaltına kaydedilir. Kayıtlı dosyalarınızla gözlemlediğiniz dünya yaşamı da ancak bu sınırlı
Reklam
Bilinç’in gelişimi
İndirgemeci yaklaşım (yargılama, muhakeme, tespit vs.), insanlığın en ilkel ve kadim refleksidir. Dinin tek hakikatçi olması, ilk dönem filozoflarının arkhe arayışları içerisine girmesi hep aynı refleksin ürünüdür. Çünkü bir sorunun yahut bir problemin, tek bir cevabının olması yahut tek bir çözümünün olması, insanı en meşakkatsiz ve emeksiz olarak neticeye ulaştırır. Bu insanı rahatlatan bir şeydir. Zira bir soruya verilmiş birden fazla cevap, hem problemi daha karmaşık hale sokar hem de çözümden şüphe duyulmasını sağlar. Bu da insan için fevkalede rahatsız edicidir. Bu yüzden insanlık, zihinsel gelişiminin başında, daha kesin ve tek cevaplı usulleri (din/felsefe) tercih etmiştir. (Hatta bugün, gelişmemiş zihinlerde bu refleks hâlâ yaşar. Zihin ancak geliştikçe çokluğu algılar.) İnsan zihinsel olarak geliştikçe kendisini birden fazla hakikat olduğuna, bir probleme birden fazla çözüm sunulabileceğine, bir sorunun birden fazla cevabı olabileceğine ikna etmeyi başarmıştır. Üstelik bunu da gerçeklemiştir. Böylece en güçlü hakikatleri olan teorilerinde dahi ufak da olsa yanılma payı olduğunu kabul eden bilimi (modern bilimsel paradigmayı), yaratabilmiştir.
İdeoloji ve İnanç üzerine kendimle bir hasbıhal
​ İnsan, henüz hiç bir ideolojinin etkisi altında olmadan önce, yani yabanıllık aşamasında, kendine ait bir varlıktı. Dolayısıyla tek ve yeterli mülkiyeti: Kendi hayatı ve kuracağı her türlü ilişkileri üzerinde ki iradesiydi. İnsanlığın, dünya hayatı ile imtihanını tarihsel materyalist bakış açısı ile ele alacak olursak, bu süreci üç ana eksen
(Y) EZİDİ …!
İNANÇLARI VE TARİHLERİ: Özet Ezidiler Kürttür ve anavatanları ile politik ve sosyal anlamda aynı kaderi paylaşmaktadır. Etnik veya dil yönünden değil, inanç kimliği üzerinden tanımlanan küçük bir Kürt topluluğudur. Türkiye, Suriye, Irak ve eski Soyyetler Birliği’ne dağılmış olan bu topluluk, genellikle çiftçilik ile hayvancılıkla uğraşır. Kürt
Rasyonel bilincin ontolojik gelişimi devam ederken çayı şekersiz içenlerle arama varoluşsal bir mesafe koymam gerektiğini düşünüyor ve derse odaklanamama sebebim olarak Plütonun gezegen olmayıp akrep burcuna teğet geçememesini görüyordum. Artık gezegen değil ya,büyük harf olmamalı mı ilk harfi acep? İşte böyle geri planda olup sadece kendime ait hissettiğim şeylere bayılıyorum. Misal Kürk Mantolu Madonna kitabı da bu kadar revaşta/revaçta olmamalıydı.Ben gizli kapaklı bir yerlere saklayacaktım onu da. Neresi bencillik bunun be? Haddini bil sayın okur! Tişikkirlir
Reklam