Bilinmezlikler içinde, Ne bilir insan en fazla? Bilmek sınırlı, anlamak gibi, Sınırlı insan, aciz hep..
Hayalimi güzel bir nedene bağlamalıyım İnanmadığım sergüzeşti ise anlatamam Anlatırken yaşanan,yaşanırken de yok etme ihtimali barındıran.. Bir gözyaşı kadar hafif Acısının ise yürekte müşkül bırakacağı türden Bir düş kuruyorum bir tutam hayalin yettiği Gözlerin görmediği lakin kalbin hissettiği.. Göz ucuyla yürüttüğüm benliğimi hırçınlıklarım
Reklam
Bilinmezlikler içinde kaybolan ben*
Cennete bir özlem Cehenneme derin bir tutku Bilinmezlikler ile doluyum Şeytanın iyi niyeti beni ikna etti Tanrı günahlarımı afetesin
Benim ülkeme güneş doğmuyor Sen gittin gideli Yüzüm hiç gülmüyor Senin hasretini çekeli Ne yol yürüyorum Ne de konuşuyorum Dilim lal Kalbim taş olmuş Sözcükler anlmasız Mısralar kafiyesiz İnsanlar keyifsiz Geceler huzursuz olmuş Ben yalnızlıklar ülkesinin başkenti Rotam gökyüzündeki sonsuzluk İnsanın içine doğru yolculuk Her hikaye bir yol Her yol bir bilinmezlikler ülkesi Ben yalnızlığın başkentinde sensizim Yürüyecek yol, yaren olacak yâr nerede...
Bilinmez, bu kış ne zaman kendini bahar serinliğine bırakacak. Vakit bahara ulaşacak mı? O da bilinmez. Peki insan bilinmezlikle yaşayabilir mi? Yaşayamadı, boşlukları beklentilerle doldurdu. Çok şey istedik çevremizden, insanlardan. Yaşamayı olaylara boğduk. Yaşamak, bilinmezlikler içinde kaderimize yürümek değil miydi? Niye bu çaba, niye bu yorgunluk.
Reklam
342 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.