368 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
(Süpriz bozmayan ipucu içerir) BEYAZ MUHAFIZLAR=HARBİYELİLER (Kitaptaki tanımı) "1918 yılı sona ererken tehlike tehditi hızla yaklaşıyordu.Duvarların yıkılacağı, dehşete düşmüş şahinin Çar'ın kolundan havalanacağı, bronz lambadaki ışığın söneceği ve Yüzbaşının Kızı'nın sobada yanacağı günler geliyordu.Her ne kadar vefat etmiş anneleri
Beyaz Muhafız
Beyaz MuhafızMihail Bulgakov · Maya Kitap · 2014160 okunma
İnsanın eceli belirsizdir. Eceli insana bildirilmiş olsaydı, yetmiş yaşında vefat edeceği kesin olan biri, otuzlu kırklı yaşlarına kadar, ‘ne de olsa ölüme daha çok var’ hissiyatından kurtulamaz ve hayatının ilk yarısı ölüme karşı gaflet ve duyarsızlık içinde geçerdi. Otuz kırk yaşından sonra ise darağacına çıkmakta olan bir idamlık gibi, emdiği
Reklam
Çocuk masumiyetinde bir tasvir
Ne yazık ki o zamanlar kara delikler henüz bilinmiyordu. Eğer bilinseydi göğsünde büyük bir kara delik açıldığını hissettiğini söylemesi kolay olurdu. Bu kara delikten içeri sürekli gelen soğuk içine işliyordu.
O gece Tita hiç uyuyamadı.Hissettiklerini açıklamaya sözcükler yetmezdi. Ne yazık ki o zamanlar uzaydaki kara delikler henüz bilinmiyordu. Eğer bilinseydi göğsünde büyük bir karadelik açıldığını hissettiğini söylemesi kolay olurdu. Bu kara delikten sürekli gelen soğuk içine işliyordu.
Ne yazık ki o zamanlar uzaydaki kara delikler henüz bilinmiyordu. . Eğer bilinseydi göğsünde büyük bir kara delik açıldığını hissettiğini söylemesi kolay olurdu.
68 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
Bilinseydi ne olurdu?
Kitabı elime alıp beni içine çekmesi ve bitirmem bir kaç saatimi almadı. Zweıg’in kalemine sağlık. Aşkı her satırda ilmek ilmek 🧶 dokumuş. Aşkı çok naif tertemiz yaşayan küçük bir yüreğin olağanüstü büyük serüvenine tanık oluyorsunuz okurken. Başlangıçta mektubu yazan kadını oldukça bencil bulsamda onun aşkının bunu gerektirdiğine inandım. Hayatını sevdiği adamın çocuğuna adaması hem üzücü bir okadar da taktire şayandı. Belkide hepimizin zihninde bu denli bir öyküsü vardır kim bilir. İnsan psikolojisini aşkla harmanlayan tek taraflı, beklentisiz saf bir sevginin öyküsü.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022225.5k okunma
Reklam
İnsana dair öylesine lakaytım ki. Tüm bu lakaytlık içinde insana dair merak ettiğim tek bir şey biliyorum. Geceleyin sadece lastik sesini duyduğum ve ışıklarını gördüğüm arabaların içindekileri. Nereye gidiyorlar acaba? Evine mi, işe mi gurbete mi, askere, hastahaneye mi? Nereden geliyorlar acaba? Yoksa meyhaneden mi dönüyor? Acaba pişman mı? Kederli mi heyecanlı mı? Ağlıyor mu mutlu mu? Yüz hatları gevşek mi kasılmış mı? Yorgun mu dinç mi? Uykusu var mı? Niçin böyle? Kendimi en rahat hissettiğim zaman dilimi, gece. Kendimi en rahat hissettiğim mekan, arabanın içi. Bu ikisi birleşince insanın ne saklayacak bir sırrı ne gizleyecek bir yüzü kalıyor. Ne karşıdan gelen yüzünüzü görebiliyor. Ne birisi sesinizi duyabiliyor. "Yerin kulağı vardır." sözünü çiğneyen bir an bu. Bu merakın sebebi insanların hava almaya çıkardıları büyük sırları olmadı hiçbir zaman. İnsanın en hesapsız, en faş anı bu an. Ve müthiş bir muammayla, insanın bu en açık en saf halinin birleştiği an. İnsanın ruhunu tanımanın en net olduğu ama en imkansız olduğu an. İşte bu yüzden Tüm lakaytlığımı paramparça ediyor bu bilinmezlik. Bilinseydi ne olurdu? Ben tümüyle lakayt olurdum.
Hele Arabistanlı Müslümanlar sürekli sigara içiyorlardı; hattâ hacc sırasında bile bırakmıyorlardı sigaraları ağızlarından . Bu sigara belası , Peygamber Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem zamanında bilinmiyordu. Bilinseydi ne olurdu, öyle sanıyorum ki Peygamberimiz yasaklardı bu sigarayı.
Sayfa 671Kitabı okudu
Bu sigara belası, Peygamber Hz. Muhammed zamanında daha bilinmiyordu. Bilinseydi ne olurdu, öyle sanıyorum ki Peygamberimiz yasaklardı sigarayı.
Sayfa 671Kitabı okudu
Yeminle söylüyorum, Kutsal Belde'nin gezip gördüğüm yerlerinde, boşaltılıp boşaltılıp atılmış, aşağı yukarı bir milyon meşrubat şişesi ya­tıyordu ve on milyon kadar da izmarit olduğu söylenebilirdi. Hele hele Arabistanlı Müslümanlar durmaksızın sigara içiyorlardı; hatta hac sıra­sında bile bırakmıyorlardı sigarayı ağızlarından. Bu sigara belası Peygamber Hz. Muhammed (sav) zamanında daha bilinmiyordu. Bilinseydi ne olurdu, öyle sanıyorum ki Peygamberimiz (sav) yasaklardı sigarayı.
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.