AGATHA CHRISTIE // #beklenmeyenmisafir #alıntı
” Bazen öyle anlar vardır ki , doğrular sadakatten daha önemlidir. “ #kitapyorumu
Ölü bir adam… yanında çaresizce bekleyen karısı… Yoğun bir sis havasının hakim olduğu günde, arabasının bozulmasıyla yolunu şaşıran adam , kendini bir anda bu karı kocanın yanında bulur. Ve katilin kim olduğu sorusu sorgulanmaya başlar kitapta. Sizi bilmem ama ben böyle kitapları okurken biraz geriliyorum. Christie’nin kaleminin bu denli güçlü olduğunu tahmin etmemiştim. Olay, mekan, kişi betimlemesi harikaydı, dili de gayet yalındı. Olay örgüsünün ön planda olduğu kitapları okumaktan hoşlananlar kesinlikle bu kitaba şans vermeli. Merakı son sayfaya kadar sürdürdü yazar. Ve katili de tahmin ettirmedi! Yani kitabı bitirdikten sonra, “ Yok artık ! “ dedim. Bulmaca çözer gibi bir his oluşturdu bende. Tam tahmin ettiğim yerde , ters köşe yaptı yazar. Polisiye kitaplarının da bana göre birincil başarısı budur. Yazarın kalemi ters köşe yapmayı başaramıyorsa , o kitap iyi değildir. Kitabı okurken , psikolojik bir analiz de yapabiliyorsunuz. Böyle anlarda , yani suç psikolojisinde insanların sergilediği davranışlar üzerinde düşünüyorsunuz okurken. Ve suç’ta en önemli şeyin, kanıt olduğunu bir kez daha idrak ediyorsunuz. Lakin bazı anlarda ortada kanıt varken bile ‘kılıfına uydurma’ durumu yaşandığında suçun örtbas edilebileceğini gözlemliyorsunuz. Bu kitap ; kanıtların iyi takip edilmesi gerektiğini de gözlemletir aynı zamanda. Çünkü adalet denilen şey , bazen suçsuzları yargılar. Ve beklenmedik neticeler , adaleti zedeler. Kitapla kalın.