+ İbranice bilmiyorum, ama bu sabah sinagogda bütün ayin boyunca kutsal Tevrat'ın İspanyolca tercümesini okudum. Mucizelerle dolu. Tanrı Kızıldeniz'i ayırıyor, Mısırlılara hastalıklarla saldırıyor, yanan çalı kılığında konuşuyor. Neden bütün bu mucizeler o zaman, Tevrat zamanında olmuş? İkiniz de söyleyin, mucize sezonu kapandı mı? Yüce,
Werfel'in nasıl biri olduğunu tümüyle bir yana bıraksak ve sadece şişman olduğu için onu kınayışınız üzerinde dursak bile (ayrıca bence bu haksızlık, onunla sadece ayaküstü görüşmekke birlikte yıllar geçtikçe Werfel'i daha yakışıklı ve daha cana yakın buluyorum), bilmiyor musunuz ki, yalnızca şişmanlar güvenilir insanlardır. Sadece bu çeperi kalın kapların içinde her şey iyice pişebilir, sadece atmosferde bolca yer kaplayan bu insanlar kaygılardan ve delilikten yeterince korunmuşlardır ve kendilerini iç rahatlığıyla görevlerine verebilirler ve bir zamanlar birinin söylemiş olduğu gibi, tüm bu yeryüzünün asıl vatandaşları onlardır, çünkü kuzeyde çevrelerine ısı, güneyde ise gölge verirler. (Aslında bu tersine de çevrilebilir ama o zaman doğru olmaz.) [...]"
Reklam
Evet, bence onu sırf benim olduğu ve erkek olduğu için seviyorum. Başka da bir açıklaması yok. Başta da söylediğim gibi ölçüp biçilebilir, akıl yürüterek anlaşılabilir türden bir şey değil bu. Ansızın geliveriyor, nereden geldiğini kimse bilmiyor, açıklayamıyor da. Açıklanmasına gerek de yok zaten. Ben böyle düşünüyorum. Ama ben yalnızca bir kızım, bu meseleyi irdeleyen ilk kız. Belki de gün gelecek toyluğumdan, cehaletimden dolayı tamamen yanıldığımı ortaya çıkacak.
Hazret-i Hızır Aleyhisselâm hayatta mıdır?
BİRİNCİ SUAL: Hazret-i Hızır Aleyhisselâm hayatta mıdır? Hayatta ise niçin bazı mühim ulema hayatını kabul etmiyorlar? Elcevab: Hayattadır, fakat meratib-i hayat beştir. O, ikinci mertebededir. Bu sebebden bazı ulema hayatında şübhe etmişler. Birinci Tabaka-i Hayat: Bizim hayatımızdır ki, çok kayıdlarla mukayyeddir. İkinci
Sayfa 5
Faramir ve Eowyn nin Aşkı
Bunun üzerine Faramir gelerek kızı aradı ve bir kez daha birlikte surlarda durdular; şöyle dedi Faramir: "Eowyn neden buralarda oyalanıyorsunuz da Cair Andros'un gerisindeki, ağabeyinizin sizi beklediği Cormallen'e gidip neşelenmiyorsunuz?" Kız ise şöyle dedi: "Bilmiyor musunuz?" Fakat o şöyle cevapladı: "Bunun
“İnsan bazen kendi içindeki gizli kapıların bile yerlerini bilmiyor. Bazen bir rastlantıyla ya da karşısına beklenmedik bir anda çıkan biri sayesinde öğreniyor. Tıpkı o gizemli eski zaman kentlerine, sonsuza dek bütün kötülüklerden, yabancılardan, bilinmeyen güçlerden gizlenmeye çalışan bir kralın tapınağına girmiş gibi, duvarlara yazılı okunamayan sözcüklerle, bilinmez dillerle, çözülmemiş resimlerle, size ne anlatmak istediğini anlayamadığınız işaretlerle karşılaşıyordunuz. Ama belki de asıl yanıltıcı olan, bütün bu unutulmuş sözcüklerin, işaretlerin, şifrelerin sizin bildiklerimize benzemesiydi. Evet, benzer ama aynı değil. Sözdizimi herşeyi değiştiriyordu. Bu işaret, binlerce yıl sonra bambaşka bir anlama geliyordu. Çok tanıdık sandığınız sözcükler aslında çözemediğiniz bir başka hikâye anlatıyordu. Ama biliyor musunuz bence, en güzel an oydu işte. Binlerce yıl sonra ilk kez dokunulan bir kapının açılışı sizi ürpertici bir rüyanın içine çağırdığı an…”
Reklam
209 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.