Mutlu Okursever

Mutlu Okursever
@binbirkitapci
Okur, yazar #kitap #edebiyat #sanat
İletişimci & PR
İstanbul
152 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Kitap Jack London'un hayatından kesitler içermekte olup, bu yönüyle yarı otobiyografik bir roman özelliği taşımaktadır. Karakterin bir aşk uğruna yılmadan ulaşma çabası, o yolda çektiği zorluklara pes etmeden göğüs germesi beni çok etkiledi. Klasik bir aşk hikayesi olarak bakmayın altında kocaman bir azim, çaba, arkadaşlık, aşk ve yalnızlık yatıyor. Hatta dönemin Amerika’sının sınıfsal farklılıkları, zihniyeti, toplumsal statü algısını da okuyuculara net bir şekilde aktarıyor. Martin Eden işçi sınıfına mensup fakir, eğitimsiz bir denizcidir. Ruth adında genç bir kızla tanışır ve ona görür görmez âşık olur. Ruth burjuva sınıfına hâkim, üniversite bitirmiş, kibar, yüksek kültürlü Martin'in tam zıddı biridir. Onu elde etmek için ne yapıp ne edip onların sınıfına dâhil olması gerektiğini düşünür. Kendi yazma potansiyelinin farkına vararak yazar olmak için çabalamaya başlar. Bir yandan kendisine inanmayan insanların iş bul baskısına bir yandan açılığa bir yandan parasızlığa meydan okuyarak durmadan hikayeler, makaleler yazar. Fakat hepsi editörler ve yayınevleri tarafından reddedilir. Bu reddedilmeler onu yıldırmaz daha da hırslandırır. Yaşamış olduğu zorluklar Martin Eden'in hayatında nelere yol açacaktır? Bu hikayeyi çok daha güzel detaylarıyla öğrenmek için kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202392,7bin okunma
Reklam
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Günümüzün maalesef ki salgın koşulları beni bu kitabı okumaya itti. İnsanların şehirlerinden kaçmaları, etrafa virüsü taşımaları, gönüllü bilim insanlarının çıkan hastalığa serum geliştirme çabaları yaşadığımız Coronavirüs salgınını özetliyor. Kuluçka süresi içerisinde bulaştığı insanları 15 dakika da ölüme götürebiliyor. Özellikle hastalığa yakalanan kişilerin bilinçleri açık bir şekilde hastalığın bedenlerindeki ilerleyişini fark edip sonunda çaresizce ölümü beklemeleri beni hem korkuttu hem etkiledi. Jack London bu kitabı 1910 yılında kaleme almıştır. Kitap 2070’lerde profesör bir dedenin torunlarına 2012de yaşanan salgını anlatması üzerine kurgulanmıştır. Bu hastalık aniden ortaya çıkmakta olup ilk olarak yüze bir kızıllık veren daha sonra topuk, ayak, bacak kalça hissizleşmesiyle en son kalbe ilerleyip insanları aniden öldüren, tedavisi olmayan ve halk arasında kızıl veba diye adlandırılan bir hastalıktır.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202033,1bin okunma
68 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarla tanışma kitabım oldu kendisi ve çok sevdim nasıl başladı nasıl bitti hiçbir şey anlamadım. Ortam betimlemeleri, kişi betimlemeleri harikaydı. Karakterler gerçek olsa ve dışarıda görsem o betimlemeden tanırdım sizlere öyle söyleyebilirim. Kitap sayfa sayısı olarak ince olsa da anlamsal olarak çok derin ve okuyucuda da çok derin etkiler bırakıyor. Kitabın konusundan bahsetmek gerekirse İvan Dmitriç sürekli takip ediliyor hissi yaşayan ve her an polisler tarafından tutuklanacağını sanan birisidir. Bir gün bu düşünceleri çok üst düzeye ulaşır ve bir akıl hastanesine yatırılır. Orda Doktor Andrey Yefimıç ile karşılaşır. Bir gün sözde akıl hastası olan Ivan ile aralarında felsefi konuşmalar ve çatışmaların yer aldığı sohbetler etmeye başlar. Gel zaman git zaman derken sohbetlerden keyif almaya başlamasıyla sık sık akıl hastanesine giderek İvan Dmitriç’i ziyaret eder. Bu ziyaretleri sonucunda doktorun hem düşüncelerinde hem yaşantısında sarsıcı değişimler başlayacaktır. Ben okurken çok keyif aldım size de keyifli okumalar dilerim.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Konusu bir o kadar klasik olan töre cinayetini anlatmaktadır. Angela Vicario ve Bayardo San Roman evlilik arifesinde bir çifttir. Damat evleneceği kadının bakire olmadığını öğrenir ve bunu gelinin iki kardeşine bildirir. Namus davasına dönen olayda Angela, Santiago Nasar’ın ismini abilerine verir. Bunun üzerine iki kardeş adamı öldürmek için plan yaparlar. Olayın ilginç yanı ise bu cinayeti Santiago Nasar hariç kasabadaki herkesin bilmesi, bildikleri halde kimsenin önlememesidir. Kısa gibi gözüken insanı düşünmeye iten bir kitaptı. Tavsiye ederim. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,5bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın konusu anlatılmıştır. İçeriğe dair bilgiler yer alabilir. Bay R tanınmış bir roman yazarıdır. Bi rgün kendisine gelen bir çok mektup arasından " Sana, asla beni tanımamış olan sana...'' ile başlayan mektubu fark eder ve böylelikle hikaye başlar. 13 yaşından beri Bay R'ye aşık olan ve 3 gün önce çocuğunu kaybeden bir kadından gelen ilk ve son kez aşkını itiraf eden bir mektuptur. Bu aşk apartmanlarına yazarın taşındığı haberinin gelmesiyle başlar onu görünce vazgeçilmez bir tutku haline dönüşür. Fakat hiç bir zaman itiraf edemez. Yıllar geçer platonik aşk hiç bitmeden devam eder saplantılı bir aşk halini alır. Yıllar içinde yakın olmasalar bile ara ara kadın ile Bay R'nin yolları kadının çabasıyla kesişir ve her seferinde de Bay R'nin onu unuttuğu gerçeğiyle yüzleşir.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226,8bin okunma
Reklam
Reklam
Reklam