Öznur Erdoğan

Öznur Erdoğan
@biosnur
"Dayanışma ve güvenin olduğu ailelerde yetişen kişiler, bu güven ve dayanışma duygusunu diğer insanlarla olan ilişkilerinde de gösterirler, karşısındakinin iyi niyetli ve dürüst olduğuna inanarak ilişki kurarlar. Güvensizlik ortamında yetişen kişiler ise, kendileri de dahil, hiçbir kimsenin sözüne inanmazlar ve kimseyle dayanışma içine giremezler."
Sayfa 88 - Remzi kitapeviKitabı okuyor
Reklam
Hepimizin kişisel bütünlüğünü oluşturan birbirinden farklı kişisel kuralları vardır. Çoğu insan kendi iç kurallarımızı bozmanın enerjimizden ne kadar çaldığını bilmez. Bütünlüğümüze tekrar kavuştuğumuzda şimdi sürdüğümüz yaşamı etkileyecek muazzam miktarda enerjimiz ortaya çıkar.
Birlikte çocuklaşılan, eğlenilen, heyecanını koruyan ilişki enerjiktir. Kişilerin eşlerini ve kendilerini çocuk olarak hissedip oyuna bırakması müthiş keyiflidir. Yani "Biz ikimiz de şimdi çocuk olsaydık nasıl eğlenirdik?" sorusunun cevabı doğru yere götürecektir. İlişkide gerektiğinde iki sağlıklı yetişkin olarak gerektiğinde de iki küçük çocuk olarak birbirlerinin ruhlarına dokunmayı başaran çiftler mutludur. Yani ilişkide karşılıklı içinizdeki çocuğa ne kadar hızlı manevralar yaptırabilirlerseniz o kadar mutlu ve dengede olursunuz. Bu çok güzel bir çalışma çünkü ilişkideki samimiyet ve masumiyet duygusunu harika pekiştiriyor.
Sayfa 224 - Destek yayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Hayatına giren kişiler 3 sebepten dolayı girer: 1) İhtiyacın olanı sana göstermek için. Örneğin gezip tozan ama eleştirdiğin, yargıladığın, ayıpladığın kişi varsa bu kişinin hayatında olmasının sebebi senin de gezmeye, eğlenmeye zaman ayırman gerektiğini göstermek için olabilir. 2) Kabul etmek istemediğin yönünü göstermek için: Örneğin kaba, yüksek sesle konuşan birisine aşırı derecede sinirlenip tepki veriyorsan senin de buna benzer özellikleri yaptığının bir yansıması olarak karşına çıkabilir. 3) Zenginlik, çekicilik gibi sahip çıkmaktan korkup üstünü kapattığın güzel yönlerinin yani ışığının yansıması olarak çekebilirsin. Kıskandığın, özendiğin, imrendiğin insanların potansiyelleri sende de vardır ve buna sahip çıkman için hayatına girerler. Işığına sahip çık!
Sayfa 163 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Istırap yaşamın dokusundaki sökülmez ipliktir ve onu söküp atmaya çalışmak sadece olanaksız değil, aynı zamanda yıkıcıdır da: Onu söküp atmaya çalışırken tüm kumaşı yırtarsınız. Istıraptan kaçınmaya çalışmak ıstıraba çok fazla önem vermektir. Tersine, ıstıraba kafayı takmamayı becerebilirseniz kimse sizi durduramaz.
Sayfa 15
Reklam
Bilinçaltının yönetimi ele geçirdiğinde otomatik olarak duygularının ve düşüncelerinin devrede olduğunu ve seni esir aldığını unutmamalısın. Bu süreçlerde verme ve alma dengesi de bozulmaktadır. Teraziye korku, endişe, yetersizlik gibi duyguların konulduğunu hatırlayıp süreci değiştirmek için hemen harekete geçmelisin. Bu kısırdöngü günümüzde günden güne artıyor. Bu yüzden insanlar bir an önce bilinçlendirilip, akılcı yönleri güçlendirilmeli. Bu çok önemli bir konu. Sen duygularının ve gerçekçi olmayan düşüncelerinin esiri olmayınca öfken de azalacak, öfken azaldıkça sevgiye dönüşeceksin, sevgiye dönüştükçe hayalini kurduğun hayatı yaşayacaksın!
Sayfa 54 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Birini tanıdığını düşündüğün an, onu tanımayı bırakırsın. Tanımayı bıraktığında artık o kişi senin için geçmişteki haliyle var olur. Oysa her insan her an değişir. Beyin yapımız her an yaşadığımız deneyimlerle yeniden şekillenir.
"Ne olursa olsun!" dedi. Hayatını berbat eden şeyin bu duraklamalar, bu boyun eğmeler olduğunu zannederek, artık aklına estiği gibi hareket etmeye karar verdi. Çizmelerini ve gocuğunu çıkarmadan eve doğru yürüdü. Penceresi bahçeye bakan mutfak kapkaranlıktı. Yusuf birkaç saniye bekledikten sonra taşlık kapısını açtı.
Sayfa 207 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Evden ayrıldığı zaman hava açık ve soğuktu. Şehrin dışın da büsbütün kendini belli eden bir poyraz, ovayı kıvrıla kıvrıla dolaşıyor, kavakları, ıslıklar çalarak birbirleriyle kucaklaşmaya mecbur ediyordu. Beyaz at, kulaklarını bazen ileri, bazen geri uzatarak ilerliyor ve uzun kuyruğu rüzgârda sol tarafa doğru bir bayrak gibi uçuyordu.
Sayfa 203 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Yusuf Kaymakamın sözlerini düşündü, fakat hiçbirini hatırlayamadı. Halbuki yolda dimağını, bu sözleri bir kelime kaçırmadan dinlemeye ve anlamaya hasretmişti. Şimdi bütün bu hikmetlerin, kafasını saran çelik bir duvarı yaladıktan sonra, uçup gittiklerini görüyordu. Dinlediği sırada kendisine ezberlenecek kadar doğru görünen fikirler, nasıl oluyor da bu kafada barınacak ufak bir yer olsun bulamıyorlardı? Yusuf kendini zorladıkça aklına tek tük kelimeler, cümleler geliyor, fakat bunlar herhangi bir mana ve ruhtan mahrum bulunuyordu.
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Niçin ben hiçbir şey değilim?" diye sorar ve buna kandırıcı bir cevap bulup veremezdi. Kendisinin dünyaya bir iş için geldiğini müphem bir şekilde hissediyor, fakat bu işin ne olduğunu bilmiyor ve etrafında kendisine "Bu benim işim!" dedirtecek bir şey göremiyordu. Yusuf bunları tahlil edecek seviyede olmamakla beraber, "yerini bulamama"nın azabını bütün teferruatıyla duymakta idi. Bu his herhangi bir işsizliğin verdiği can sıkıntısı veya endişeye benzemiyor, insanı gözle görülür bir şekilde eziyor ve yavaş yavaş, hayatta lüzumsuz olduğu kanaatini uyandırıyordu. Kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak... Tükenmek bilmez bir sabırla bir meçhulü beklemek... Nihayet bütün bunları sisli bir havadaki ağaçlar gibi belli belirsiz, karışık bir şekilde hissetmek... Bu, uzun zaman dayanılır şeylerden değildi.
Sayfa 147 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Gözlerini tekrar yumarak yürüdü. Terden sırsıklamdı. Yerler o kadar sıcaktı ki, ayakkabılarının köselelerini bile geçerek tabanlarını yakıyordu. Koyu zeytin yapraklarını bile şeffaf yapan bir aydınlık vardı: Gözleri kör eden, etrafı birbiriyle kaynatan, karıştıran bir aydınlık... Güneş sanki ışığını kova ile yeryüzüne döküyordu.
Sayfa 114 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ömrünün bu en güzel gecesini, ömrünün bu en korkunç gününün takip etmesi mi mukadderdi? Neydi bu içinden çıkılmaz meseleler? Neydi bu mavi göğe veya sevgili bir yüze bakmayı zevk olmaktan çıkaran hisler ve üzüntüler?..
Sayfa 81 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hakikaten, ne yaparsa yapsın, kimlerle arkadaş olursa olsun, alışamıyordu bu şehirlilere vesselam... Kendisini mütemadiyen yabancı ve ayrı buluyordu. Onların işlerine akıl erdiremiyordu. Mesela, en sevdiği arkadaşları bile onu bazen şaka olsun diye aldatırlar, hiç lüzumu yokken yalan söylerlerdi. Yusuf evvela içerleyecek oldu; fakat bunun herkes tarafından yapıldığını ve çok tabii bir şey olduğunu görünce kızmaktan vazgeçti, fakat hayreti hâlâ geçmemişti: Niçin durup dururken yalan söylemek ihtiyacını duyuyorlardı? Sonra bu fakir işçilere bu köpek muamelesini yapmaya neden lüzum görüyorlardı? Evet, Allah onları bir kere fıkara yaratmıştı, bunda kimsenin kabahati yoktu, fakat onlar böyle yaratılmışlar diye niçin tepelerine binmeli, onları adam yerine koymaktan niçin çekinmeliydi? Ya Allah bu ağaları ve ağazadeleri de fıkara yaratsaydı? Öyle ya, mademki hepsini Allah yapıyordu... O zaman kendilerine aynı muamelenin yapılmasını isteyecekler miydi?
Sayfa 26 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bizim küçük Anadolu şehirlerimizde bu müzmin evlenme hastalığı daima hüküm sürmektedir. En kuvvetliler bile bir iki sene dayanabildikten sonra bu amansız mikroptan yakalarını kurtaramazlar ve kör gibi, önlerine ilk çıkanla evleniverirler. Tabii bu evlenmede herhangi bir müşterek hayattan ziyade, erkek için evde bir kadın bulunması; kız için de "münasipçe bir kısmet" varken kaçırılmaması düşünülmüştür. Bu izdivaç mikrobu evlendikten sonra faaliyetine başlar: Evvelce birtakım emelleri olan, yükselmek, kendini göstermek, eser vermek isteyen adamlara bir kalenderlik, bir lakaytlık gelir. Evde meram anlatmaya asla imkân olmayan, seviyesi, ahlak telakkisi, dünyayı görüşü ve itiyatları büsbütün ayrı bir mahlukla daimi bir beraberlik insanı dış hayatta da bedbin yapar ve bütün insanlardan şüpheye düşürür.
Sayfa 12 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
44 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.