Kötü bir gündüze karşılık Tanrının her akşamüstü
Mesaj şiiri
Ölebilirim genç yaşımda En güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim Şimdi kavakyelleri esiyorken başımda Sevgilim, Seni bir akşamüstü düşündürebilirim
Sayfa 24
Reklam
“Artık, hayatla barıştım. Her şeyi tekrar seviyorum. Kâmran, bir akşamüstü, kalbime gömdüğüm o zavallı miniminileri öldüren sen olduğun hâlde bu gece, senden bile eskisi kadar nefret etmiyorum.”
Sayfa 258Kitabı okudu
Sen beni unuttun bir akşamüstü Ben alfabeyi Harf ne idi Hece ne idi unuttum Asılı kaldılar gözlerinin boşluğunda.
O vakitten beri o pembe odanın içinde o kilim döşemenin üstünde bir şey noksandı, bu evin bütün havasında hayatın büyük bir unsuru eksilmişti. O noksana kendilerini alıştıramamışlardı. Hele ilk matem günlerinde bir akşamüstü mesela kapı çalınsa İkbal'in, "Babam geldi" diyeceği tutardı. Yemek sofrasının başında toplandıkları zaman hepsinin zihninde yer etmiş olan o yüz güya henüz orada karşılarındaymışçasına, o yemeğe başlamadan ellerini uzatmazlardı. O vakit bir matem sessizliği başlar, bu sofra başında bir mezarın sessiz iniltisi hüküm sürer, ciğerlerinden çıkan bir hıçkırık boğazIarına kadar gelir tıkılır, lokmalar geçmez, bu anne yaşların hücumuyla titreyen gözlerini oğlu ile kızına diker, bir aralık bu üç kişinin gözleri birbirine tesadüf ediverse o hazır duran yaşlar birbirini uyandırır, taşar.
Sayfa 22 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri: Ali Faruk Ersöz, 3. BasımKitabı okuyor
Her evde yok mu!
Hepimiz eve bir heybe havadisle geliriz. Akşamüstü sofrada birbirimize onları anlatırız, sabahleyin kahvaltı ederken fasulye ayıklar gibi lüzumlu ve lüzumsuzunu ayırırız.
Reklam
eviçi
Süzülür odama her sabah erken, Bir gümüş ve yayvan tepside gülen Gözlerinin daha uyku ucunda; En serin su buhar olur avcunda. Ve bir rüya gibi sessiz yürürken Yumuşak zincirini sürüyecekten Avuç içi kadar ufak odamda. Sanki küçük kalbi vurur eşyamda. Her şey yankılanır onun sesinden, Ayırdedilemezken gölgesinden Elinin dokunmuş olduğu şeyler Ürperir, canlanır sanki ve güler. Çiçekleri sularken akşamüstü Bol saçlı başında tembel bir örtü, Yumuşak zincirini sürüyecekten Eski bir şarkıyı tekrarlar, neden: Pencereden selam verir mendilim Senden başka yoktur benim sevgilim ...
Parmaklardan kayıp gider umudun Ellerin nerede Nerede tuttuğun dalın Yapraklarında büyüyen tebüssümler Gözlerin nerede Sen neredesin İçindeki aynalar Düşlerin nerede … Bir eldiven gibi tuttuğun dünya Düşer bir akşamüstü Başka bir dünyanın avuçlarına
koşarak geçen fotoğraflar, akşamüstü sevişmeleri yarım bırakılmış dudak çizimleri, ihanet eskizleri eskiyen bir yaşlılığa doğru insanlığın ertelenmesi
"insan bir akşamüstü ansızın yorulur."
Reklam
"Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim. Öyle bir tüketmek ki, sonucu yepyeni bir 'ben'e ulaştırırdı beni"
İsterim ki bir akşamüstü, kızıl bir sema Altında can vereyim bir nükte savurarak, Haklı bir dava için vurularak, vurarak.
SU YANGINI -l
"Ne yana dönsem siyah, sessiz, bitkin ve ırak Kalbe dokunduğunda her akşamüstü ölüm Kırıldı hüzne karşı taşıdığım son mızrak Meçhul bir mimar yıktı içimin sarayını ... ... Ey üzgün yalnızlığım, sineme bir baksana Ne münzevi bir kaygı, ne de mahrem bir resim Kaç zavallı dilenci elini açmış sana Omuzlarımda mağrur bir devin ağırlığı Aynaları arıyor yokluğunda adresim Kim duyar bir fanusun içindeki çığlığı "
Herkes gibi yaşasaydım eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise; bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim. Öyle bir tüketmek ki, sonucu yepyeni bir "ben"e ulaştırırdı beni,
Üç erkek, akşamüstü ormanda hayallerini çaldı Seher'in. Üç erkek, geceyarısı boş bir arazide canın aldı Seher'in.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.