Şimdilerde hepimizin unuttuğu, hatırlayanların ise anılarda kalmış bir hayal gibi güzel mahallelerimiz vardı bizim.Sıcak dostlukların kırk yıllık hatırlarıyla içilen kahvelerin,sokaklarda özgürce oynayan çocuk seslerinin kuş seslerine karıştığı,sevdalıların yanık türküleri,cenazelerin ağıtları,düğünlerin halay sesleri,imecenin şen kahkahalarının
Şuan ki insanlık bu ihtiyara kulak verecek mi ? İnsanlığın ne kadar kırılgan bir yapı olduğunu tüm bu zamana kadar elde ettiğimiz bilgilerin ve gelişmişliğin her an yok olabileceğine tekrar sıfırdan başlayabilecek ihtimalimizin ne kadar yakın olduğunu bize anlatan harika bir eser.
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032.9k okunma
Yağmur ne zaman böyle yağsa durup insanları izliyorum
etrafımı sokakları caddeleri ve binaları pinokyo
herkes gibi dükkanların binaların saçakların altına kaçmak geçmiyor içimden
önümden arkamdan sağımdan ve solumdan insanlar akıyor durmadan
durmadan akıyorlar ve çok pisler
çok pisler pinokyo
insanlar çok kirliler
bu yüzden mi kaçıyorlar tanrıdan
Zihinsel dokunuş, sevenlerin deneyimlerini ve düşündüklerini birbirlerine anlatmak ve karşılıklı "durumlarını güncellemek" üzere arayı fazla uzatmadan buluştukları mavi saatlerde yoğunlaştırılabilir. Bu onlara, çalışma dünyaları farklı olsa bile, dirsek temasını yitirmeme olanağını verir, ötekinin tecrübelerine ortak eder, ondaki değişimleri anlayarak ilişkiye katabilmesini sağlar. Sevenlerin iyi niyetlerine rağmen hiç farkına varmadan birbirlerinden uzaklaşmalarını ve sonra bir an gelip -nasıl buraya geldiklerini açıklayamadan- artık birbirlerine söyleyecek bir şeyleri kalmadığını fark edecek noktaya gelmelerini önlemenin en iyi yolu budur.