Bayan Hawksbill'in hali beni çok üzdü. Bu kısmen acısının gözle görünür olmasındandı: Çektiği ıstırap omuzlarının çöküklüğünden, gözlerinin etrafındaki derin çizgilerden belliydi. Ne var ki onun için üzülmemin asıl nedeni onu anlıyor oluşumdu. Kaç insan hayatını gölgelerin ve hayaletlerin arasında geçirebilirdi? İsteseler bile bunu yapabilir miydiler? Evladını kaybetmiş her anne baba, sevgilisini kaybetmiş her aşık: Seçim hakları olsaydı çoğu yine aynı şeyleri yapmaz mıydı? Hepimiz delik deşiktik. Öyle ki bazı günler kısacık bir anlığına dahi olsa yaralarımı sarmak için her şeyi yapabilecek duruma geliyordum. Seçeneğim olmadığına memnundum. Ymbrynelerin güçlerine sahip olmadığım içinse daha da memnundum. Acımı dindirmek için o güçleri suistimal etmenin cazibesine dayanabileceğimi hiç sanmıyordum.