Aşk bu kadar güzel anlatılamazdı ..
Kabaca dört buçuk metre boylarında, derisinden çağlayan kara saçları ve gür bıyıklarıyla genç bir çam ağacı gibiymiş babam. Alnındaki çizgiler derin birer ırmak yatağıymış. Bu genç çam ağacının gür yapraklı dalları arasına gizlenmiş annem. Saç tellerine önce sarınmış sonra da kendini asmış. Soyunup ırmak yatağı çizgilere girmiş. İlkin yıkanmış ardından boğulmuş.
Aşk bu kadar güzel anlatılamazdı.
Aşk cehennem mağaralarında sürünen kara engereklerin ölümcül zehiridir. Zehir çiy gibi taze görünür, susuz ruhlar aceleyle içer onu; ama bir kere zehirlenince hastalanır ve yavaş yavaş ölürler.
Reklam
Bu kadar güzel anlatılamazdı
Evet gün geliyor bıkıyorum senden Ama İstanbul'dan bıkmak gibi bir şey bu.
Aşk daha güzel anlatılamazdı...
Gerçek diye bir şey varsa, gerçek tek bir şeyse yani, onun benim tarafımdan nasıl göründüğünü sana anlatmaya kalkışsam, aramızda bir köprü kuramadan boğulur giderim. Zahirim bunca ortadayken içimi sana anlatmaya kalkışsam utanırım. Öyleyse ne? Sandım ki o an bana bir şey oldu, üzerimden bir şey geçti. Kendimde bir başkalık hissettim. Göklerden bir
Sayfa 160 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Evlilik bu kadar güzel anlatılamazdı...
Ortada aşk olduktan, sevişerek evlendikten sonra bu sevgi niçin sönsün? Bunu devam ettirmenin çaresi bulunamaz mı? Çaresiz haller pek nadirdir. Kadının kocası iyi kalpli, namuslu bir adamsa aşk niçin geçsin? Tamam, başlangıcındaki ateşli aşk geçebilir, fakat bunun yerini daha iyi, daha sağlam bir sevgi alır. Ruhlar anlaşır, her işi el birliğiyle yapmaya başlarlar....
Sayfa 104 - TİB Kültür Yayınları
Bu kadar güzel anlatılamazdı
Bir aşk birçok aşktan yapılıyor. Ve ayrılınmıyor hiçbir seferinde.