136 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
Eser üç bölümden oluşuyor. Furkan ve Zeynep doğmadan önce ailelerinin hayatı tıpkı Türk filmi gibi. Açıkçası bu bölümü okurken sıkıldım... İkinci bölüm ise bu iki gencin birbirlerine olan duyguları ve Zeynep'in öğrendiği gerçekler yüzünden ayrılık ve hasret üzerine kaleme alınmış, bu bölümde ise çok fazla tekrar var... Eserin son bölümü ise ayrılığın yaktığı bir yüreğin deftere sığdırdığı özlemin ve hasretin inleyişi ve çelişkileri ile dolu. Furkan'ın İlk kez bir araya geldiği bir yabancıya çok özel olan aşkını anlatması ve yıllar içinde yazdığı çok özel defteri tanımadığı bu insana okutması; hem yorum yapıp hem de fikir alması ilginç olmakla beraber biraz tuhaftı... Ben bu kitabı ismi dolayısıyla aldım fakat ne kitabın içine nede duygusuna girebildim. Sanki yazmak için yazılmış bir eser. Kitap ilk sayfasından son sayfasına kadar hani şu gençliğimizde seyrettiğimiz, yıllar sonra karşılaşıp ben senin babanım diyen film senaryoları gibiydi...
Allah'a Emanet Ol
Allah'a Emanet OlKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 20162,017 okunma
430 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 days
Tam olarak kitap üzerine bir yazı olmayacak daha çok kitabın bana hissettirdiklerini yazmak istedim. Titanic filmi 1997 Batı yapımı bir filmdir. Bir kitap ve bir film üzerinden değerlendirme yapacağım için çoğunuz bana kızacaksınız. Titanic filminin sonunda da ölüm vardı, ayrılık vardı. Fakat filmin sonunda zihnimizde kalan buharlı araba camındaki parmak izleri oldu... Aşk vardı, zihnimizde tebessüm izleri kaldı. Biz Doğu Ülke Halkları acıyı, dramı nasıl da seviyoruz. Konular birbirine yakın olsa da bizdeki gibi acılı işlemiyor Batı ülkeleri.. Bu kitapta yine fazlaca hüzün var, sevgili okurlar.
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101.4k okunma
Reklam
268 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Son 15 gündür üst üste sonu ayrılık ile biten benzer aşk hikayelerine rastlıyorum. Önce başrollerini Liza Minelli ve Robert De Niro'nun paylaştığı New York New York filmi, sonra başrollerini Emma Stone ve Ryan Gosling'in paylaştığı La La Land filmi ve İçimizdeki Şeytan hepsi de birbirini delice aşık iki insanın birlikte bir hayatı paylaşamayacaklarını anlatan hikayeler üzerine kurulu, ben işte buna evet derim. Aşka inanmayan biri olarak bu aşkların devam edememesi de bana garip gelmemektedir. Çünkü hayat aşktan ibaret değil, yaşantımızı sürdürebilmemiz için gerekli olana unsurlar sadece aşk ile maalesef çözülemiyor. Yaşadığımız bir toplum var ve bu toplumunda bazı kuralları var. Bizde insan olarak ister toplum kuralı deyin, ister toplum baskısı uymak zorundayız. Elbette aralarda farklılıklar olacaktır, ama bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar. Keyif alarak okuduğum romanda beni en çok Macide karakteri etkiledi. O dönem için bile hem modern, hem de muhafazakar duruşu ile bir insanın yeri geldiğinde göstereceği tavırlar konusunda güzel bir örnek Macide. Kendi iç sesi ile konuşan Macide, Ömer'i bırakmak için yazdığı mektupta bile O'nu kırmamak için elinden geleni yapıyor Aslında bence bu aşk değil, gerçek sevgi ,çünkü aşk yıkar yok eder, bencildir hatta Ömer'in son ana kadar taşıdığı duygular aşktır, sonra ki yaptığı fedakârlık ise sevgidir. Sabahattin Ali'nin sanırım hikayelerinden lise yıllarında okumuştum. İlk defa bir romanını okudum, rahat anlatımı olan, insanı sıkmayan bir kaleme sahip yazar, kalan romanlarını da okumak üzere ayrılıyorum. Keyifli okumalar...
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172.9k okunma
47 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Söylenti Dergi - 5 Bu yaza özel ilk defa 48 sayfa ile çıktık. Her şeyin güzel olacağına dair söylentiler var mottosuyla yola çıktığımız dergimiz, kitap incelemeleri, şiirler, hikayeler, anılar ve denemelerden oluşuyor. Ayrıca çok güzel bir dosya ile karşılıyoruz sizi. "Yeryüzünün Şiir Bahçesi" dosyasında Furuğ Ferruhzad, Pablo Neruda,
Söylenti Dergi - Sayı 5
Söylenti Dergi - Sayı 5Söylenti Dergi · Söylenti Dergi · 20177 okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Bazı ağabeylerin kelâmlarını ve kalemlerini önemsiyorum. Selahattin Yusuf da kelâmına ve kalemine önem verdiğim, Meksika sınırından tanıdığım samimi ağabeylerden bir tanesi. Bunu demek ne kadar doğru bilmiyorum ama bizim mahalleden böyle çarpıcı bir üslupla yazılmış, insanı duygu fırtınalarına sürükleyen , farklı bir tarzda ve alışılagelmişten uzak bir romanın yazılması beni gerçekten umutlandırdı . Çünkü gerçekten kültürel iktidarı maalesef birileri kendi tekelinde tutuyor ve nedense bizim mahallemizi gören yok! Neyse bu konuya burda girmeyeyim.. Kitaptan bahsetmek istiyorum biraz sizlere.. Masum Oran, benim için bir tutunamayandı. Belki Oğuz Atay, Masum Oran gibi bahtsız bir yönetmeni tanımış olsaydı Tutunamayanlar ansiklopedisine onun ismini de dahil edebilirdi. Hayatın acımasızlığına, şanssızlığına, insanların iki yüzlülüğüne, vurdumduymazlığına,aymazlığına karşı direnç göstermek için 'Sanat Filmi' çekmek isteyen Masum'un hikayesi beni büyük bir merak duygusuyla kendine çekti . Hikayede aşk , ideoloji , ayrılık, psikoloji, toplumsal değişim , cinayet , ceza ,kefaret kısacası hayata dair her şey var. Romanın beni en cok etkileyen taraflarından bir tanesi;zamanla değiştiğimiz sorunsalı. Özellikle üniversiteydeken daha radikal olan görüşlerimizin gün geçtikçe yok olmaya yüz tutması. . Ve psikolojik tahliller . . . Sözün özü : çarpıcı üslupla kaleme alınan bu romanı okumanızı ve bu değerli kalemle tanışmanızı tavsiye ederim
Masumiyetin Son Günleri
Masumiyetin Son GünleriSelahattin Yusuf · Profil Kitap · 201781 okunma
234 syf.
7/10 puan verdi
Yeni bir inceleme ile yine merhabalar değerli okuyucular.. Hayatı kaçırmamak adına okumalarımın yavaşladığı bir döneme denk gelen bu kitabı an itibariyle bitirmiş bulunmaktayım. Başladığım dönemde alıntılardan rastladığım bu kitap için beni Balzac la barıştıran kitap diyebilirim.. çünkü vakti zamanında Goriot Baba sını yarım bırakmışlığım var..
Otuzundaki Kadın
Otuzundaki KadınHonore de Balzac · İletişim Yayınları · 20172,155 okunma
155 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.