104 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
‘Alnının ortasına ateş ettim.’ gibi sarsıcı bir cümle ile okurlarını karşılayan Natalia Ginzburg, ‘İşte Böyle Oldu’ isimli kısa romanını mutsuz olduğu bir dönemde yazdığını belirtiyor. Eşi Leone’nin Gestapo tarafından öldürülmesinden birkaç yıl sonra, eşine ithaf ettiği bu eserini 1947’de yayımlıyor. İşte Böyle Oldu; taşralı bir öğretmenin, evlilik hayallerine Alberto isimli kendinden yaşça büyük bir adamı yerleştirmesiyle başlıyor. Anlatıcı kadın; gerçek anlamda sevgi ve ilgi görmemesi, evlilik için başka adayın bulunmaması, biraz da hastalık derecesindeki sahip olma dürtüsü ile Alberto ile hayatını birleştiriyor. Kurduğu hayallerin gerçeğe dönüşmemesinin verdiği hüzün ve hayatındaki olayların daha da kötüleşmesi ile trajik bir sona yavaş yavaş yaklaşıyor. Hikayenin sonunu okura en başta veren Ginzburg, anlatıcısını bir bankta oturtarak bu sürecin nasıl gerçekleştiğini yalın bir dil ile itiraf ettiriyor. Aşk, evlilik, toplumda kadının yeri, kıskançlık, aile ilişkileri temalarını günlük hayattan bir trajedi ile örneklendiriyor. Benim yazar ile tanışma kitabımdı, severek okudum. Tavsiye ederim.
İşte Böyle Oldu
İşte Böyle OlduNatalia Ginzburg · Can Yayınları · 2022905 okunma
1/10 puan verdi
Kitapta Kadına fiziksel-psikolojik şiddet vardı.
Kitabı yarım bıraktım çünkü kadına hem psikolojik hem de fiziksel şiddet vardı. Kızımız evren değiştirdikten sonra psikolojik olarak başladı fakat yanlış hatırlamıyorsam 100 civarı sayfalarda başrol kızımıza başrol erkeğimiz el kaldırıyor. Bu kitapta kadına şiddet çok doğal ve affedilir bir şey olarak gösterilmişti. Kitaplarda belli kırmızı çizgilerim vardır ve kadına şiddet bu listenin en başında. Bu günümüzde basitleştirilmiş bir tokat dahi olsa o kitabı okumayı bırakırım. Kitabın dili basitti. Fantastikti fakat aşk daha ön plandaydı. Ki aşk da çok sağlıklı yazılmamıştı. Yarım bıraktığım için emin olmasam da ileride çok fazla cinsel sahne olacakmış gibi hissettiren bir kitaptı ki muhtemelen vardır.(Dediğim gibi yarım bıraktığım için bu konuda emin değilim) Önermiyorum dostlarım. Yaş sınırını bilmiyorum ama özellikle küçüklerin ki buna 13-14 yaş grubu da dahil okumaması gereken bir kitap. O yaşlarda insan tam anlamıyla bilinçli bakamıyor ve bir kızın bu kitapta yazılan aşk tasvirini benimsemesi çok olağan ve tehlikeli. Bu, Karantina kitabındaki Onur'u kusursuz aşık olarak görmek gibi. (Karantina kitabına laf etmiyorum. Ben de okumaya o kitapla başladım ama yaşım büyüyüp tekrar okuyunca kadının ne kadar değersizleştirildiğini farkettim. Onur, tamamen kusurlu değil ama kusursuz da değil.) Kadına şiddetin yer aldığı kitapların okunmaması, yayılmaması gerekiyor. Hatta bence basılmaması. Önermiyorum, başka bir kitapta iyi okumalar diliyorum.
His: Cehennem Çiçeği
His: Cehennem ÇiçeğiDuruMavii · Epsilon Yayınevi · 2018905 okunma
Reklam
112 syf.
·
Not rated
Fark Etmez, Hepimiz Öleceğiz
Yarısı "kendime mülahazalar", yarısı Charles Bukowski à la française bir hikaye olan "yabancı", liselilere kompozisyon yazdırmak için okutulmaması gereken bir kitap olarak göze çarpıyor. Kahramanımız da basit hayatında bir arayış içerisinde; günlük hayatında oradan oraya seğirtmekten başka bir şey yapmıyor. Fransız Cezayir'inde kimlik bunalımı mı çekiyor, hayatın anlamını bulamaması onu sıradan, düz bir bunalıma mı gark ediyor; yoksa, insanların mantıksızlıkları bu dünyayı onun için absürt mü kılıyor? Cevap: Hepsi. Bugün de plaja gittim, ayıptır söylemesi. Varoluşsal takılırken, bir anda hoparlörden Serdar Ortaç kulağımın pasını aldı: "Aşk; bu kızılötesi, yaralı müzesi, hareket edemem..." Eğer Camus haklıysa, "Sokrates insandır, her insan ölümlüdür; o halde Sokrates de ölümlüdür." diyen Aristo, Serdar Ortaç'tan daha haklı değildir. Sizin iki filozoftan hangisini seçeceğiniz ise kişisel bir zevk meselesidir.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019113.1k okunma
408 syf.
·
Not rated
·
Read in 33 days
Soğuk intikamın kitabı
Not: İncelememde kitapla ilgili ön bilgiler bulunuyor. Aşk hikâyesi okuycağımı düşündüm ama aşktan hariç her türlü duyguyu barındıran bir kitap. İçinde aşk kırıntısı var sadece. Kitapta baskın duygu intikam ve öfke. Zaman zaman sanki Rus edebiyatından bir kitap okuyor gibi hissettim. Heathcliff adlı başkahraman, girdiği ailenin tüm düzeni
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142.9k okunma
614 syf.
·
Not rated
Aşk mı bağımlılık mı?
Sade kadın değil, insan. Ne kibarlık budalası Ne malda mülkte gözü var. Eşit olsak, der. Hür olsak, der. İnsanları sevmesini de bilir, Yaşamayı sevdiği kadar.
Aşık Kadınlar
Aşık KadınlarD. H. Lawrence · Can Yayınları · 2009218 okunma
10/10 puan verdi
Schopen
Merhaba, İyi günler. Arthur Schopenhauer'ın " Aşkın metafizigi kitabına gelin bir bakalım. Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Romantizm yatkını insanların okuduktan sonra büyük bir hüsrana ugrayacaklarinı düşünüyorum. İnsan içinde bulunduğu çıkılmaz durumu çoğu zaman reddeder. Aşk konusunun her yılın, her günün konusu olduğunu dile
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813.5k okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.