Yarısı "kendime mülahazalar", yarısı Charles Bukowski à la française bir hikaye olan "yabancı", liselilere kompozisyon yazdırmak için okutulmaması gereken bir kitap olarak göze çarpıyor.
Kahramanımız da basit hayatında bir arayış içerisinde; günlük hayatında oradan oraya seğirtmekten başka bir şey yapmıyor.
Fransız Cezayir'inde kimlik bunalımı mı çekiyor, hayatın anlamını bulamaması onu sıradan, düz bir bunalıma mı gark ediyor; yoksa, insanların mantıksızlıkları bu dünyayı onun için absürt mü kılıyor? Cevap: Hepsi.
Bugün de plaja gittim, ayıptır söylemesi. Varoluşsal takılırken, bir anda hoparlörden Serdar Ortaç kulağımın pasını aldı: "Aşk; bu kızılötesi, yaralı müzesi, hareket edemem..."
Eğer Camus haklıysa, "Sokrates insandır, her insan ölümlüdür; o halde Sokrates de ölümlüdür." diyen Aristo, Serdar Ortaç'tan daha haklı değildir. Sizin iki filozoftan hangisini seçeceğiniz ise kişisel bir zevk meselesidir.