Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
mayıs bizim ülkemizde bir kuştur durmadan öter öter öter
"Edebiyatın bir insanda işkence duygusunu yok edemeyişine şaşıyor insan. Olmaz öyle şey. İyi bir edebiyatın olduğu yerde işkence mişkence olamaz." "Ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanar Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri." "Sanırım hüzün, gerçek acıların izdüşümüdür." ||
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu AkşamErdal Öz · Can Yayınları · 20216,6bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu yazarın okuduğum ilk kitabı olması nedeni ile biraz tereddütte kaldım, ancak kitabı okuyunca yazarı ve kalemini sevmeye başladım. Kitapta iki kız kardeşten bahsediliyor Tacenda ve Willia, Tacenda geceleri görebiliyor Willia tam tersi gündüzleri, iki kardeş sürekli olarak bir birlerine destek oluyor ancak yaşadıkları bölgede fısıldayanlar yani hayaletler sürekli olarak birinin ruhunu almasından dolayı tedirgin oluyorlar, inandıkları Batak'ın kendilerine bir şarkı armağan etmesi ve o şarkıyı söylemeleri üzerine fısıldayanlar kasabaya gelmiyor taki şarkı anlamına kaybedinceye kadar. Şarkı anlamını yitirince Willia ve anne,babasının ruhları alınıyor daha sonra tüm kasaba Tacenda hariç, Tacenda bundan dolayı Konağın Beyini sorumlu tutuyor, onu öldürmek için evine baskına veriyor ancak öldürmeden yakalanıyor Konağın Beyi yani Davriel ölümleri kendisinin yapmadığını ancak birinin kendi kılığına girdiğini söylemesi üzerine araştırmaya başlıyorlar. Kitab acaba kim olabilir düşüncesini aklınıza soksa da gerçeği öğrendiğinizde yok artık diyebileceğiniz bir kitap tavsiye ederim.
İsimsiz'in Çocukları
İsimsiz'in ÇocuklarıBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 2021322 okunma
Reklam
-Neden bu kadar kötümsersin? -Sen neden değilsin? Çevrene bakmıyor musun? En mutlu görünenlerine bile? Bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk düşü ile başlıyor. Sonra? Haydi bayanlar, baylar! Bu fırsatı kaçırmayın. Siz de girin, siz de görün. Üç perdelik dram. Birinci kısım: Dağlar dümdüz. İkinci kısım: Ne çok tepe! Üçüncü kısım: Ova batak. Bugünlük bu kadar baylar. İyi geceler. Yarın gene bekleriz.
Hepimiz batak bir çukurdayız, ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
"Hepimiz batak bir çukurdayız, ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz."
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hepimiz batak bir çukurdayız,ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
Reklam
Hepimiz batak bir çukurdayız, ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
"----kaldırım gülü, kepaze. ---------kaldırım gülü! böyle seslendiler arkasından o kızın. kaldırım gülü! ------arsız! mutlak sirayet eder, o, kahvecilerin önünden eteklerini inatla----sallayıp geçti. fırfır elbiseli, ------göz alan cinsten hani. bağırdı bir çocuk---------dalga geçer ses tonuyla ammman abim salyanız damlamasın! bardakları farkında olmadan deviren umutsuz esnaf. oynadığı oyun gibi kendi de----- batak cemal. takunyalı----deli erol. hepsi dondu kaldı. bunların hiçbirinden zarar gelmez---- anca bakmakla yetinirler ama biri var ki, şeytandan üç dakkka önce doğmuş abicim. telgraf teli derler, ---ölü sebahat yetmiş yaşında ama diline düşmeye gör. bütün mahleye adın çıkar bir sözüyle. onun kavruk vicdanına kalmış icabında, ama sorsan kalbi temiz. peh! genç kızlar kıskandı-----kaldırım gülünü. mahle sıfır çizdi, herkesin ağzı yarım----gönlü kesik. bi kaldırım gülüne. çapraz etekleri kaldırım gülünün.."
hepimiz batak bir çukurdayız, ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
“Hepimiz batak bir çukurdayız, ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.”
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hepimiz batak bir çukurdayız ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz.
"Hepimiz batak bir çukurdayız, ama bazılarımız yıldızlara bakıyoruz."
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Şimdiden yaşayamayacak kadar kalabalığız; böcek gibi değil ama insan gibi yaşayamayacak kadar kalabalığız; toprağı tüketip çölleri büyütüyoruz, ırmaklarımız birer batak, okyanuslar can çekişiyor, ama iman, ahlak, düzen ve maddi çıkar bizi ilkel topluluklar halinde yaşamaya mahkum etmek için el birliği ediyorlar: Diniere mürnin gerek, uluslara savunacak insan, sanayicilere tüketici; bu demektir ki herkese çocuk gerek, yetişkin olunca ne olacaklarının bir önemi yok. Felaket karşısında güç d urumdayız ve temellerimizi ancak ölüme giderken koruyabiliyoruz, bundan daha trajik bir paradoks hiç görülmedi, daha belirgin bir saçmalık hiç görülmedi, bu evrenin tesadüfi bir yaratı olduğunun, hayatın bir gölge-fenomen ve insanın da bir ilinek olduğunun kanıtı hiç bu kadar genel onay görmedi. Bizim hiçbir zaman Gökte Babamız olmadı, bizler öksüzüz, bunu anlaması gereken bizleriz, yetişkin olması gereken bizleriz, bizi yolumuzdan şaşırtanlara itaati reddetmemiz gerekir, bizi uçuruma mahkum edenleri kurban etmesi gerekenler bizleriz, çünkü eğer biz kendimizi kurtaramazsak hiçbir şey bizi kurtaramaz.
Sayfa 53
--Neden bu kadar kötümsersin? --Sen neden değilsin? Çevrene bakmıyor musun? En mutlu görünenlerine bile? Bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk düşü ile başlıyor. Sonra? Haydi bayanlar, baylar! Bu fırsatı kaçırmayın. Siz de girin siz de görün. Üç perdelik dram. Birinci kısım: Dağlar dümdüz. İkinci kısım: Ne çok tepe! Üçüncü kısım: Ova batak. Bugünlük bu kadar baylar. İyi geceler. Yarın gene bekleriz.
·
Puan vermedi
Bu Otobüste Bir Aylak, Bir Lapacı Nerde ki Adam!..
Aylak Adam(+) / Yusuf ATILGAN/ Roman / İlk Baskı Tarihi: 1959 / YKY - 160 s. "İnsanın kendi kendine yeterliği bir nebze de olsa, ekonomik özgürlüğü iyimser şekilde gülümsüyor ise, benliğimize ve bu yaşantımıza pozitif bir şekilde yansıyorsa... Felsefe, psikoloji ve sosyolojimizin fakirlik ve yoksulluktan doğan heyezansı, dillenen
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201759,8bin okunma
1.393 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.