Gerçek bir hayat ancak dinin rehberliğinde ve onun kazandırdığı anlayış ve kavrayışla mümkün olur. Bu sebeple dini ve hayatı birbirinden ayrılamaz bir bütün olarak görmek bir zarurettir. Dini ve hayatı birbirinden ayırmak, aralarına duvarlar örmek dini bir yüke dönüştürmekle kalmaz, hayatı da anlamsız, değersiz bir maceraya indirger.
İnsanların pek çoğu paranoyak bir kişilikle flört etmeye başladıklarında, bu kişinin fikirlerine uyum sağlayıp sahlamayacağı ve bu konuda ne kadar gönüllü olduğu konusunda değerlendirmediklerinin farkına varmazlar.
Reklam
Ben pikabım: istek parça çalmayan gizli bir ruhum var bu dünyada!
Eğer hayatta bir anlam, bir amaç varsa, bu anlam ve amaç asla bizim mutluluğunuzla değil, daha akıllıca, daha yüce bir şeylerde saklıdır, iyilik yapın!
Sayfa 47
İşin özü, kısaca ifade etmek gerekirse "Bunlar gerçek hayatta ne işimize yarayacak?" diyen çocuklar haksız değildi. Bu soruya dahi gerçek bir cevap alamadan belki 16-18 yıl eğitim aldılar. Eğitimin paralel dünyasında bu soru küçümsenmeye layık bulundu. Ancak gerçek dünya bu sorunun cevabını bilmeyenleri cezalandırdı. Okulun dünyası bu en temel soruda dahi gerçek hayattan kopup simülasyonuna sığınmak zorunda kaldı.
Ey zavallı milletim dinle! Şu anda, hepimiz burada seni kurtarmak için toplanmış bulunuyoruz. Çünkü ey milletim, senin hakkında, az gelişmiştir, geri kalmıştır gibi söylentiler dolaşıyor. Ey sevgili milletim! Neden böyle yapıyorsun? Neden az gelişiyorsun? Niçin bizden geri kalıyorsun? Bizler bu kadar çok gelişirken geri kaldığın için hiç utanmıyor musun? Hiç düşünmüyor musun ki, sen neden geri kalıyorsun diye durmadan düşünmek yüzünden, biz de istediğimiz kadar ilerleyemiyoruz. Bu milletin hâli ne olacak diye hayatı kendimize zehir ediyoruz. Fakir fukaranın hayatını anlatan zengin yazarlarımıza gece kulüplerinde içtikleri viskileri zehir oluyor. Zengin takımının hayatını gözlerimizin önüne sermeye çalışan meteliksiz yazarlarımız da aslında şu fakir milleti düşündükleri için, küçük meyhanelerinde ağız tadıyla içemiyorlar. Ey şu fakir milletim! Aslında seni anlatmıyoruz. Sefil ruhlarımızın korkak karanlığını anlatıyoruz. İşte onun için sana yanaşamıyoruz. Senin yanında bir sığıntı gibi yaşıyoruz. Hiç utanmıyor muyuz? Hiç utanmıyoruz.
Sayfa 51 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.